Anasayfa > Books / Kargakara > “HAYATIN ANLAMI NEDİR?” SORUSU (1)

“HAYATIN ANLAMI NEDİR?” SORUSU (1)

  1. ANLAM

Şimdi cevabı beklenen o kadim ve naif soruya geri dönelim: Hayatın anlamı nedir? Biz de anlamla ilgili bu araştırmamıza, geçen yüzyılın ortalarındaki bir geleneğe uyarak yani ‘anlam’ kelimesiyle ilgili ne kastettiğimizi ve ne kastetmediğimizi açıklamak için önce bu kavramın analiziyle başlayalım ki sorunun gerçek mahiyeti açığa çıksın.[1] Öncelikle sözlüklerde ‘anlam’ kelimesi nasıl karşılanıyor onu gözden geçirelim:

Anlam sözcüklerin veya davranışların zihinde uyandırdığı izlenim.

T.: mana İng.: sense, meaning Fr.: sens Alm.: Bedeutung, Sinn

Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü

Bir kelimenin veya bir sözün anlattığı fikir. Anlam türlü bakımlardan sınıflara ayrılır: geçer anlam (S. Usuel) ve uğrama anlam (S. Occasionnel); yalın ve karmaşık anlam (S. Simple, S. Complexe); temel ve katkın anlam (S. Fonda-mental, S. Accessoire); ilkel ve türeme anlam (S. Primitif, S. Dérivé); somut ve soyut anlam (S. Concret, S. Abstrait); öz ve mecaz anlam (S. Propre, S. Figuré).

T.: mâna Fr.: sens.

Dilbilim Terimleri Sözlüğü

Bir kelimenin veya kelimelerden meydana gelmesi dolayısı ile bir cümle veya sözün anlattığı fikir. (Harfi harfine anlam; sens littéral; öz anlam, Sens propre).

T.: Mâna Fr.: Sens

Edebiyat ve Söz Sanatı Terimleri Sözlüğü

  1. Bir sözcüğün belirttiği, düşündürdüğü (şey).
  2. Bir önermenin, bir tasarımın, bir düşüncenin ya da yapıtın anlatmak istediği (şey).

T.: mana İng.: meaning, sense, signification Fr.: sens, signification Alm.: Bedeutung, Sinn

 Felsefe Terimleri Sözlüğü

Kelimenin tek başına veya söz içindeki öteki ögeler ile bağlantılı olarak zihinde yarattığı kavramlardan her biri:

kestirmek

  1. ağaç kestirmek, kumaş kestirmek,
  2. bir şeyi tahmin edebilmek: işin sonunda nereye varacağını kestiremiyorum;
  3. birazcık uyumak: Bir saat kadar kestirirsem kendimi toplayabilirim vb.

T.: mânâ İng.: sense, meaning Fr.: sense Alm.: Bedeutung, Sinn

Gramer Terimleri Sözlüğü

  1. Bir deyimin belli bir yorumda karşılık olarak kazandığı nesne. Anl. yorumsal anlam. Krş. kaplamsal anlam, içlemsel anlam. 2. Kullanımsal anlam. 3. Dizimsel anlam.

T.: mana İng.: meaning, sense, signification Fr.: sens, signification Alm.: Sinn, Bedeutung

Mantık Terimleri Sözlüğü

Bir toplum ya da toplumsal küme üyelerinin türlü ekin öğeleriyle ilgili olarak yaptıkları düşünsel çağrışım.

T.: mana İng.: significance Fr.: signification

 Toplumbilim Terimleri

Azerbaycan Türkçesi: mäna ~ anlam; Türkmen Türkçesi: maanı; Gagauz Türkçesi: maana; Özbek Türkçesi: ma’nό; Uygur Türkçesi: mäna; Tat: mégné;Başkurt Türkçesi: mägänä; Kmk: ma’na; Krç.-Malk.: magana; Nogay Türkçesi: mäne; Kazak Türkçesi: magma; Kırgız Türkçesi: maani; Alt:: uçurı; Hakas Türkçesi: pîldîrîg ~ tuza; Tuva Türkçesi: u’tka; Şor Türkçesi: *uňnam; Rusça: znaçeniye

Türk Dünyası Gramer Terimleri Kılavuzu

Tek iplikli nükleik asidin polaritesi.

İng.: sense

Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü

Sözcüklerin, dizelerin, tümcelerin ve benzerleri söz örneklerinin anlattıkları duygu, düşünce, yargı.

  1. mana Fr.: sens

Yazın Terimleri Sözlüğü

Bir simge, kavram ya da bir ölçümün belli bir dizgeye göre taşıdığı içlem ya da içerim.[2]

T.: mana İng.: meaning, sense

 Yöntembilim Terimleri Sözlüğü

Bir sözcüğün, bir cümlenin ya da bir sözün anlattığı düşünce, zihnimizde canlandırdığı şey.

Dilbilim açısından sözcükler, bir ses topluluğu olmalarının dışında belli bir anlam yüklenmiş birimler olarak ele alınır. Hiçbir anlamı olmayan ses gruplarına sözcük denilmez. Sözcükler kullanılışlarına göre çeşitli anlamlar taşırlar. Sözcüğün anlattığı ilk ve asıl kavrama temel anlam denir. Öteki anlamlar, temel anlama (gerçek anlam, öz anlam) bağlandığı için buna kavram çekirdeği de denilir. Temel anlama bağlı olarak kullanış sonucu ortaya çıkan yeni kavramlara ise yan anlamlar, başka deyişle (mecazi anlamlar) denir. Sözgelimi “göz” sözcüğünün temel anlamı “görme organı” dır. Mecazi (yan) anlamları ise şunlardır: Kaynak (su), delik (iğne vb.), bölme, ağacın tomurcuklu yeri, nazar. Bu yan anlamlar göz sözcüğünün çeşitli kullanılış biçimlerinden doğmuştur.

Çağdaş anlambilim, sözcüğün anlam çerçevesini dört ayrı açıdan değerlendirmektedir: Temel anlam, yan anlamlar, tasavvurlar, duygu değeri. Bu sınıflamaya göre sözcüğün temel ve yan anlamlarından başka tasavvurlara ve duygulara bağlı anlamları da göz önünde tutulmalıdır. Çünkü tasavvura ve duygu değerine bağlı anlamlar toplumdan topluma, kişiden kişiye değişebilen anlamlardır.

MsXLabs.org & “Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi[3]

Anlamla ilgili açıklamaları gözden geçirdiğimizde anlamın çoğunlukla sözcüklerle ve onlardan kurulu cümle, önerme gibi öbeklerle ilgili bir kavram olarak tanımlandığını görüyoruz. Özetle, bir araya getirirsek sözlüklerde çoğunlukla sözcük ve sözcük öbekleriyle ilgili olarak anlamın; onların zihinde uyandırdığı izlenim; anlattığı fikir; belirttiği, düşündürdüğü şey; anlatmak istediği şey; zihinde yarattığı kavramlardan her biri; belli bir yorumda karşılık olarak kazandığı nesne; anlattıkları duygu, düşünce, yargı; anlattığı düşünce, zihnimizde canlandırdığı şey olarak tanımlandığını görüyoruz. Bunun dışında bizim araştırmamızda daha işlevsel olabilecek, metinde altını çizdiğim tanımlar var ki onlara daha sonra döneceğiz. İmdi ‘anlam’ı bir sözcüğün veya söz öbeğinin zihnimizde ya da gerçeklikte imlediği şey olarak aldığımızda bizim soruşturmamıza katkısının olmayacağını fark ediyoruz. Çünkü “Hayatın anlamı nedir?” sorusundan beklenen cevap ‘hayat’ kelimesinin sözcük anlamı (sözlükteki gerçek ya da mecazi karşılığı) olmasa gerek. Öyle olsa bu sorun çok kolayca çözümlenebilirdi. Hemen Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nü açar, gerçek ve mecazi anlamlarıyla beraber sorumuzun karşılığını bulmuş olurduk:

“hayat

(I) a. (haya:tı) 1. Canlı, sağ olma durumu. 2. Yaşam: “Hayat sahnesinde yetmiş üç yaşın basamaklarındayım.” –H. F. Ozansoy. 3. Hayat biçimi, içinde yaşanılan şartların bütünü, yaşantı: “Köy hayatı. Gece hayatı.” 4. Meslek: “Uzun dualardan sonra bana denizcilik hayatını anlatmaya başladı.” –R. N. Güntekin. 5. Geçim şartlarının bütünü: “Hayatımı yazılarımla kazanırım.” –H. E. Adıvar. 6. Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma: “Bu köyde hiç hayat yok.” 7. din b. Yazgı: “Hayat onları bir türlü birleştirmedi”. 8. Yaşamayı sağlayan şartların bütünü: “Ayda hayat yok.” 9. Bir kimsenin tarihsel biyografisi, hayat öyküsü, hayat hikâyesi:“Atatürk’ün hayatı.”

Güncel Türkçe Sözlük ya da ben, “Hayat nedir?” diye sorulduğunda Hesiodos’un ünlü eserine gönderme yaparak, “hayat ‘günler ve işler’dir” diye kestirip atabilirdim. Oysa sezebildiğimiz kadarıyla sorunun bizden beklediği cevap hayat kelimesinin neyi imlediği değil, kelime olarak değil bizzat hayatın ‘anlam’ı ve soruda geçen ‘anlam’ da “söz ve cümle veya önerme olarak söz öbeklerinin zihinde uyandırdığı izlenim; anlattığı fikir; belirttiği, düşündürdüğü şey; anlatmak istediği şey; zihinde yarattığı kavramlardan her biri; belli bir yorumda karşılık olarak kazandığı nesne; anlattıkları duygu, düşünce, yargı; anlattığı düşünce, zihnimizde canlandırdığı şey” şeklinde tanımlanan anlama denk düşmüyor. Çünkü bizim anlamını aradığımız şey bir sözcük değil. O halde bu soruda ‘anlam’ derken kastedilen şeyin ne olduğunu tam olarak netleştirmemiz ve ondan sonra da hayat kelimesinin değil ‘bizzat hayatın’ anlamını sorgulamaya devam etmemiz gerekiyor. Anlamdan kastedilen yalnızca sözcüklerin imlediği şey olsaydı nasıl olurdu da “Kendiliğinde cansız, gösterişsiz ve tekdüze olan kimi nesne, ses ya da çizgiler, belli bir değerlendirmeyle bizim için yepyeni, özgün ve zengin dünyalar yaratabilir”di. [4]

O halde imdi anlamla ilgili yukarıdaki diğer tanımları gözden geçirelim ki sorumuza uygun düşecek bir ‘anlam’ tanımı bulup soruşturmamızı daha da inceltebilelim. Görülen o ki elimizde sözcük ve sözcük öbeklerinin (cümle, önerme) anlamı dışında kullanılabilecek üç anlam tanımı kalmış:

  1. “… davranışların zihinde uyandırdığı izlenim.”

 Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü

  1. “… bir tasarımın, bir düşüncenin ya da yapıtın anlatmak istediği (şey).”

 Felsefe Terimleri Sözlüğü

III. “Bir toplum ya da toplumsal küme üyelerinin türlü ekin öğeleriyle ilgili olarak yaptıkları düşünsel çağrışım.”

 Toplumbilim Terimleri

Buradaki anlam tanımlarındaki ‘anlam’ davranış, tasarım, düşünce ya da yapıt ve türlü ekin öğeleriyle bağlantılı olması bakımından soruşturmamızda daha çok iş görür gibi görünüyor. Ayrıca seziyoruz ki sorumuz babında anlam bütün bunların ‘anlatmak istediği şey’ olarak tanımlanabilir. Buradaki tanımlardan yola çıkarsak araştırmamız bağlamında anlamla ilgili şöyle bir tanıma varabiliriz: “Davranışların; tasarımların, düşüncelerin, yapıtların ya da ekin öğelerinin anlatmak istediği şey.”

İmdi geldiğimiz noktada karşımızda iki sorun buluyoruz. Sorumuzdaki ‘hayat’ı tanımımızdan yola çıkarsak davranış olarak mı, tasarım, düşünce ya da yapıt olarak mı yoksa ekin öğeleri olarak mı ele alacağız yoksa zaten bütün bunların hepsi birbiriyle ilintili mi? İkincileyin ‘hayatın anlamı nedir?’ sorusunda ‘hayat’ derken genel olarak bütün canlıların, özel olarak insanlığın hayatı mı kastediliyor ya da bu soruyu soran her özne bu soruyu kendi bireysel hayatı bağlamında mı soruyor yoksa öznel ve tümel hayat zaten birbiriyle ilgisi içinde mi kavranabilir? Bu soruların cevaplarını ikinci bölümde biraz daha girift bir biçimde ele alacağım ve umuyorum ki soruşturmanın gidişatı bu soruların cevaplarını kendiliğinden getirecek. Buraya kadar yaptığımız, sorunun doğası hakkında bir izlenim sağlamaktı. Bundan sonra soruşturmamızı sürdürürken onu mümkün olduğunca kısıtlamadan akışına bırakmaya çalışacağız.

[1]        “Anlama ilişkin bir araştırmanın ‘Anlam nedir?’ sorusunun yol açabileceği kimi yanılsama ve aldanmalara karşı bir uyarı ile başlatılması, yüzyılımızın ortalarında büyük bir çoğunluğun uyduğu bir gelenek olmuştu.diyen Denkel’e göre “bu, pozitivizm yanısıra, en azından bir ölçüde Wittgenstein’ in öne sürdüğü kimi görüşleri biraz da abartmaktan kaynaklanan bir gelenek”tir. Anlam ve Nedensellik, Arda Denkel, Kabalcı Yayınları, 1996.

[2]        Burada “Bir simge, kavram ya da bir ölçümün belli bir dizgeye göre taşıdığı içlem ya da içerim” şeklindeki Yöntembilim Terimleri Sözlüğü‘ndeki tanımlama soruşturmamız için gerçekten çok değerli. Soruşturmamızın ileriki aşamalarında her şeyin belli bir dizge içinde anlam kazandığından bahsederken bu tanıma geri döneceğiz ama şimdilik bunu bir kenara bırakalım.

[3]        Bold (siyah) vurgular bana aittir.

[4]        Arda Denkel, Anlam ve Nedensellik, Kabalcı Yayınevi, 1996.

Kargakara
1978 Ankara doğumlu, felsefe mezunu, öğretmenlik yapan başarısız bir yazar. Kendi blogumda da meraklısına bir şeyler paylaşıyorum.
http://bariskahraman78.wordpress.com

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.