Anasayfa > Books / Kargakara > VARLIK VE ANLATI (1)

VARLIK VE ANLATI (1)

Burada kendimize şu soruyu soralım: bir tasarım bize nasıl bir şey anlatabilir ya da soruyu başka bir biçimde sorarsak ne tür tasarımlar bize bir şeyler anlatabilir? Bu sorunun cevabı şudur: Birincileyin, bir tasarımın bize bir şey anlatabilmesi için ya bizzat onun kendisinin bir çeşit yapıt yani anlatı olması gerekir ya da o tasarımın bir başka yapıtın yani anlatının parçası olması gerekir, ki belli bir dizgeye göre taşıdığı içlem ya da içerime sahip olması bakımından bir anlamı olsun.

Demek ki öznenin hayatının anlamından bahsedebilmemiz için ya onun hayatla ilgili tasarımını bir anlatı olarak kurgulayabilmesi ya da bu tasarımını bir anlatıyla ilişkilendirebilmesi gerekmektedir. O halde bunun mümkün olup olmadığını sorgulayabilmemiz için öncelikle anlatı dediğimiz tasarımların doğasını ve mahiyetini araştırmamız gerekmektedir.

Özellikle belirtmek gerekiyor, ki ‘anlatı’ kavramı soruşturmamızın neredeyse en temel parçasını oluşturmaktadır. Bunun en önemli sebebi şudur: Bir anlatı doğası gereği kendiliğinden anlamlıdır; çünkü onun özü bir şey anlatmasıdır. Dolayısıyla biz de hayatın anlamı olarak ‘anlattığı şey’i arıyorsak en önemli özelliği bizzat bir şey anlatmak olan ‘anlatıyı’ ele almak mecburiyetindeyiz.

Peki, soruşturmamızın kilit kavramı olan ‘anlatı’ neyi imlemektedir? Burada yine TDK Sözlüğü’ne başvurursak karşımıza şu karşılıklar çıkıyor:

 Anlatı

  1. 1. Ayrıntılarıyla anlatma. 2. ed. Roman, hikâye, masal vb. edebî türlerde bir olay dizisini anlatma biçimi, hikâyeleme, hikâye etme, tahkiye.

 Güncel Türkçe Sözlük 

Osm. kıssa 

Anlatılacak şey.

 BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü, 1983

Osm. tahkiye 

Roman, öykü, masal, oyun gibi türlerde anlatılan gerçek ya da düşsel olayların anlatımı.

 BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü, 1974

 Burada anlatının edebi alandaki karşılığı olan “Roman, hikâye, masal vb. edebî türlerde bir olay dizisini anlatma biçimi, hikâyeleme, hikâye etme” tanımı anlatı kavramı konusunda kafamızda bir izlenim uyandırıyor gibi. Fakat bu sözlük anlamı henüz anlatının bizim araştırmamızı ilgilendiren mahiyeti hakkında bizi yeterli bilgiye kavuşturmuyor. Olsa olsa bize anlatı konusunda edebi türleri, başka türlü söylersek edebi metinleri referans olarak sunuyor. Oysa anlatının çerçevesi sadece edebi alanla kısıtlı değildir; çok daha geniş bir mecrası vardır. Daha sonra araştırmamıza dahil olacak bu diğer anlatı türlerini kabaca şöyle sınıflandırabiliriz: Dini, Felsefi, Tarihi. Ama şimdi anlatının doğasını daha iyi anlayabilmek için soruşturmamıza edebi anlatıyı irdelemeye başlayarak devam edelim.

Kargakara
1978 Ankara doğumlu, felsefe mezunu, öğretmenlik yapan başarısız bir yazar. Kendi blogumda da meraklısına bir şeyler paylaşıyorum.
http://bariskahraman78.wordpress.com

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.