Anasayfa > Kargakara (Page 29)

Değişim, F. Kafka

“… Saatin yeniden vurması üzerine: ‘Yedi oldu!’ diye söylendi kendi kendine. ‘Saat yedi oldu, hala bu yoğun sis kalkmadı.’ Sanki tam bir sessizlik başgösterirse gerçek ve normal durum yeniden dönüp gelecekmiş gibi bir umuda kapılarak, kısa bir süre nefes almasını yavaşlatıp kımıldamadan yattı. Ama sonra: ‘Saat yediyi çeyrek geçeyi vurmadan, her

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n (Müntehir ve Maktul Şairler Üzerine Günceler) 51. Son Bölüm

Ve ararken yakalandım Kayıp otobüsünde Kendi resmimi  Zafer Ekin Karabay Karabay’ın şiiri toplumsal sorunları es geçmeyen onları derinden yaşayan bir şiirdir. Çünkü insan hem ülkededir hem de ülkedir ve Kuytuda Unutulan şair “Kendi başına yetim, yetim başına kederli bir ülkedeyim./ Belki çıkmaz bir sokaktır yüreğim” der. Suskunluk Ülkesinde İhtilalden yanadır: “Her insan bir ülkedir/

Devamı

Hayat, Oyun ve Yazı

Hayat bir oyundur ve bu oyuna karşı ciddiyetinizi kaybederseniz bir ironiye dönüşmeye başlarsınız. Oyunun ciddiyet gerektirdiğini de Gadamer’den öğrendim bu arada. Hani oyun hep ciddiyetsizlikle bağdaştırılır ya. Gadamer haklı olarak oyuna karşı ciddiyetinizi kaybettiğiniz anda oyundan zihnen çıkacağınızı hatta bir oyunbozana dönüşeceğinizi söylüyor. İşte siz ona karşı ciddiyetinizi kaybettiğiniz an

Devamı

Yatak Odasında Felsefe, Marquis de Sade

“MARQUIS DE SADE- Sade Markisi Donatien Alphonse François, 2 Haziran 1740’ta Paris’te Conde Malikânesinde doğdu, 2 Aralık 1814’te Charenton’da öldü. Annesi, Conde prensesinin akrabası ve nedimesi, babası diplomattı. 1754’dc orduya katıldı. 1763’te ailesinin isteği üzerine Paris Parlamentosu baskanının kızıyla evlendi. Birkaç ay sonra sık sık gittiği bir genelevde gerçeklestirmeye çalıstığı

Devamı

Müntehir ve Maktul Şairler Üzerine Günceler 50

Bir Huylanışın Öyküsünde Çiçek’in epilepsi hastalığının izini görürüz: “süreli nöbetlerle/ köpükten giysiler biçip ağızlara/ çarpmalarla geliyordu sara”[1]. Sağcı şairin Canlar şiirinde ise solcu esintiler; sol söylemin literatürü hakimdir sanki. “umut kesilmiyorsa dostlarım” der bu şiirde Çiçek “kesip/ barikatlar kurarak kangrenli gövdemizden/ şurda güneşe ne kaldı”[2] Oysa Satranç Dersleri şiirinde reddettiklerinden

Devamı

Müntehir ve Maktul Şairler Üzerine Günceler 49

Aslına bakılırsa İlhami Çiçek’in intihar edip etmediği tartışmalıdır. İlhami Çiçek’in ölümü hakkında açıklanmış resmî bir rapor olmaması, bu konuda süregiden bir tartışmaya neden olmuştur. Ölümü hakkında görüş bildirenlerden bir kısmı, şiddetli bir epilepsi nöbeti esnasında aklî melekelerini kaybederek pencereden atladığı üzerinde; diğer bir kısmı ise intiharı amaçlayarak pencereden atlamış olduğu

Devamı

Müntehir ve Maktul Şairler Üzerine Günceler 48

SON demiştim büyük bir mutlulukla. Çünkü artık ölümlerin ve ölülerin arasında gezinmekten yorulmuş; bunalmıştım . Yazının başından ayrılınca kafamda bu metinle ilgili cümlelerin gezinmesinden; metinle ilgili tasarıların sürekli kafamı meşgul etmesinden; nihayet artık sadece bu metni bitirme hayaliyle yaşamaktan sıkılmıştım. Bu yüzden ‘son’ deyince rahatlamıştım. Dört ay önce başladığım yazı bitmişti

Devamı

Müntehir ve Maktul Şairler Üzerine Günceler 47

“İşte sustular – ve yeniden öksüzleşiyor ruh ve doğa Çünkü yok artık onları dile getirecek kimse…”  Nikolay Rubtsov  1971 yılında Sovyet şair Nikolay Rubtsov bir cinayete kurban gider. 1936’da doğan şair bir köylünün öksüz çocuğudur. Fabrika işçiliği yapmış, gemilerde çalışmıştır. “Şiirlerinde yurt ve doğa sevgisi öne çıkar ve yoğunluk kazanır: şiiri, Tyutçev ve

Devamı

Müntehir ve Maktul Şairler Üzerine Günceler 46

1944 yılında Abde’de Macar şair Miklos Radnoti Nazi güdümüne girmiş bulunan ülkesinde faşistlerce öldürülecektir. 1909 yılında Budapeşte’de doğan şair ortaokul öğretmenliği yapmıştır.  Önceleri Fransız şiirlerinden etkilenen Radnoti’nin şiiri daha sonraları siyasal bir içerik kazanacak ve şiirlerinde faşizmin acımasızlığı ve insanca yaşama arzusu izlekleri öne çıkacaktır. “Ekloklar; Eşe Mektuplar; Zoraki Yürüyüş;

Devamı