“(…)
Kaygu, sevinç her ikisi de geçer. İnsan ölünce ikisi de savuşur gider. Madem ki ölüm var, ha birisinin başında taç olmuş, ha birisinin boynunda vergi yükü bulunmuş.
Birisi Zühal’e kadar yükselse, birisi de zaruretten zindana girse, ölüm kapısından içeri girince müsavi olurlar. Ecel her ikisinin üzerine saldırınca, birbirinden
tanınmaz olurlar.
(…)”
Bostan ve Gülistan, Şeyh Sadi-i Şirazi, Çev Kilisli Rıfat Bilge, Meral Yay-Can Kitabevi, İstanbul, 1980, s. 60
“(…)
Hey uyuyan kimse! Şimdi uyanman lâzımdır. Seniuykudan ölüm uyandıracak olursa, ne faydası olur?
Yüzündeki gençlik yerine, ihtiyarlık geldi. Gecen gündüzoldu. Öyle ise gözlerini uykudan aç.
(…)”
agy s. 278