“KAPANMIŞ FIRTINALARDAN
Eski, köhnemiş bir vagon muyum ki ben
Atıyor üstüme fazlasını atığını herkes.
Serserş mayın gibi gittiği yeri bilmeyen
Bu yorgun gövdemle ulaşılmıyor menzile
Sokak serserisi değilim, ipsiz sapsız da
Ama neden yalpalıyor kaygılarla dolunca
Kalbim, dayanmıyor bu çektiklerime
Fazladır çektikleri çoğalıyor üst üste.
Kırk üçümde bungun bir hava basıyor beni
Elim kolum havada asılı gibi inmiyor yere.
Günlük kaygılar, telaşlar, taşırdı denizimi
Tıkanıp kaldım, yakacağı bitik kısık lamba gibi.
Susuzluk, açlık, aşılacak şeyler, telaşın niye
Ama sevgisizliği, asık yüzü, somurtkanlığı hayatın
Dedim ya, bir vagonum şimdilerde eski, köhnemiş
Açılmıyor kapısı, kapanmış, fırtınalarda bir kere.
Ey çocukluğum, yola düş söyle, gençliğim al bir tay mıydı
Rahvan sürerdim atımı, şimdilerde topallamam niye?”
İncir Kuşu (Toplu Şiirler 1991/2011), Hasan Varol, Hayal Yay., İstanbul, 2013, s. 103
“(…)
Kuğu beyazı
düş gibi
kızlar geçiyor…
Ozan, kendini Karacaoğlan mı sandın!”
agy s.124