“(…)
Biz
Tapınak turizminde
Cennet promosyoncusu
Haham papaz ve imamlar
(…)
Biz
Samanyolu’nun ucunda
Uzayın belirsiz noktasında
Paralel evrenlerden birinin
Kara delikli sonsuzluğunda,
Tarihi kendimizden ibaret bilir
Bunca canlı arasında
Heykellerimizi dikip dikip devirir
Doğruyu biliriz.
(…)”
İstanbul’da Kedi, Gündüz Vassaf, YKY, İstanbul, 2014, s. 17, 18
“(…)
Hatırlıyor musunuz
Bosna Savaşı’nda sniper turizmini,
Keyfine adam öldürmeye gelenleri?
(…)”
agy s. 22
“V
Çıkmaz sokak yolcularıyız
Yazdığımız masalın.
İnsan, insan olduğunu bileli
Hayvanları aşağılayıp
Kendini yüceltti.
Tanrı dedi
Kendisine benzetti.
Bilim tahtından Darwin
“Yeryüzünün şanı şerefiyiz,” dedi,
Halt etti.
İnsanın hayvandan farkı?
Ne söylediysek yanlış çıktı.
Ruhları yok
Meraksızlar
Tecrübeyle öğrenemezler
Çevrelerini değiştiremezler
Haberleşemezler
Alet yapamazlar
Beyinleri küçük
Vücutlarına oranla düşük.
‘Öteki’ yaratmaya takmışız kafayı,
Yadsıyoruz yalınlığın sırrnı.
Kedi, köpek, sıçan, papağan,
Kulak, bacak, beyin, bağırsak.
Gezegenimizde tek atamız
DNA’mız.”
agy s. 24, 25
“(…)
Biz Ademoğulları
Kendimizi tanıyalım derken
Kendimize taptık.
Yetti, ‘Ben kimim?’ felsefesi!
Tanımak istiyorsak insanı
İnsandan uzaklaşmalı.
Dünyalı 3,4 milyon tür var
(Çoğu dinozorlardan yaşlı)
Hepsinin var olma tılsımı
Birbirinden farklı.
Kim oluyoruz ki biz?
Tarihte çok yeni izimiz.
80 bin yıl oldu
Gencecik türümüz
İki ayağı üstünde yürüyerek
Afrika’dan yola çıkalı.”
agy s. 30
“VI
Aptal desem size
Ne haddime!
Ama sizden başkası var mı
Kuşku yerine inancı temel alıp
İnandıkça körleşen?
Her gözünü açtığında
Yeni inançlara bürünen?
(…)”
agy s. 56
“(…)
Kaplumbağa’dan kurbağaya
Taşın ısısından yaprağın titreşimine,
Bülbül, ayçiçeği,
Kiraz ağacı, kaplan.
DNA’larımız, davranışlarımız…
Şüphe yok!
Hepimiz soydaşız.”
agy s. 67
“III
Kavgalı takvimlerinizde
İsa’nın doğumu
Muhammed’in hivreti
Musa’nın mucizeleri…
Hepsinin farklı sıfır noktası
İnsanın gafillik vakası.
Sizler
Son gelen
Sonradan gören
Tarih kabızları.
Sizler
Evvel zamanı yok sayan
Sıfır putperestleri.
Sizler
Soykırım imparatorluklarınızın
Harvard, Oxford efendileri!
Kalığlarınızın katılığında
Size göre uygarlığınızın kıstası
Kolomb öncesi ve sonrası.”
agy s. 69
“IV
Tevrat’ta kedi yok
Yahudilerde dedikodusu çok
Adem’in ilk karısı Lilith
Bebek kanı emen
Vampir kara kedi.
Hindu rahipler tam tersi
Vazife bildiler beni beslemeyi.
Papa, kediler lanetli, öldürülmeli dedi,
İsa’nın doğumuna perde çekip
Tanrı’nın oğlunun geçmişini sildi.
Tek ressamlar
Unutmadı annemi.
Meryem’le birlikte
O da doğururken ahırda,
(Papa lanetlese de bizi)
Rembrandt ve Leonardo
Resmetti İsa-Kedi ikilisini.
(…)”
agy s. 71
“V
En büyük dostum
Müslümanların peygamberi.
Tekir’in kafasındaki dört şerit
Hazret’in dört parmağının izi
Arkadaşı Ebu Harra’ya
Dilini uzatınca yılan,
Onu yakalayan kedisini
Başından okşamasının eseri.
Kedinin dört ayak üstüne düşmesi?
O da peygamberin mucizesi.
Kedi beslemek sünnettir
Her kedi öldürenin
Yedi cami yaptırması gerekir.
Ve her müslüman bilir
Müezza adlı kedisini
Rahatsız etmemek için
Peygamberin eteğini kestiğini.
Lakin modern mahrem
Protestan taklitçisi
Türkiyeli çağdaş Müslümanlar
Kedileri camilerden kovmaktalar.”
agy s. 73
“VII
İyi haber
Çağdaş şehir çsğı aşamayacak
Taş, beton, çelik, cam,
Katedral, minare, gökdelen…
İnsan tekrar
Ayağı yere basarak yaşadığında
Tanrıya tırmanma sevdasından kurtulacak.”
agy s. 101
“(…)
Freya
İskandinavya’da dört, İskoçya’da yirmi
Kara kedinin çektiği arabasında
Göklere çıkıyor,
Kocası öldüğünde damla damla
Altın akan gözyaşlarını
Günbatımında kehribar renkli
Denize çeviriyor
(…)”
agy s. 136
“(…)
Yeter! Yeter!
Yetmiyor mu
İnsanın kendisini aldattığı?
Kendi yalanına kandığı
Sahnede, din-devlet ikilisi
Gizler gerçeğin katlini.
Yazı tura gibi insanın hikayesi
Bayrak, din, para, pul adına
İşine gelene tarih der
Vicdanını aitliğine gömer
Acı tellallarının destanlarıyla
Ölmeye, öldürmeye
Gençlerini seferber eder.
(…)”
agy s. 141
“IV
‘Bu da gelip geçer
İnsanın planlarına
Tanrılar güler’ (…)”
agy s. 149
“III
İnsanın düşünce tarihi
Taşak gücünde
Kadın fakiri.
(…)
(…)
Belge 3
Adam asma, köle satma
Kadına hak tanımama
Hepsi kanuni.
Savaşlarımız gibi
Onlar da hukuki,
Amin katmerli, ruhani.
Rahipler Meclisi, 829 yılı,
Kayıtta ilk cadı yakılışı
(Yasanın kaldırılışı
İngiltere, 1950)
(…)
(…)
Belge 5
Bir tarafta:
Kürtlerin onur duyduğu savaşçısı
Kurtarınca Kudüs’ü
Avrupa’ya geri döndü
Haçlı sefer artığı şövalyeler.
(…)
(…)
(…)
İnsan cennetten mi kovulur?
Albrecht Dürer ustaları
Suçu, kara kedide bulur.
Havva anasının
Ayaklarının dibine oyduğu
Onu yoldan çıkartan hain kedinin bakışı
Nefret dolu.
Ressam Tintoretto
O da gösterirken
Yahuda İskeryot’un
Son akşam yemeğinde
İsa’ya ihanetinin simgesi
Ayaklarının dibindeki
Kara kedisi
(…)”
agy s. 162, 164, 167, 169
“(…)
John Lennon
‘Dinler, bayraklar olmasaydı’ dedi,
Öldürüldü
(…)”
agy s. 197
“VII
Dünyanın ilk kahveleri İstanbul’da,
yayılması Venedik üzerinden Avrupa’ya
Din, devlet ikilisinin giremediği bu kapı
Herkese özgürlük mekanı
(…)”
agy s. 213
“II
Kediler Aydınlanma’yla
Engizisyon’dan kurtuldu
Yağmurdan kaçarken
Çağdaş insana tutuldu.
Çocukların oyuncağı
Evin süsü
Sevgi açlığının
Nesnesi oldu.”
agy s. 246
“(…)
‘Ne kadar insana benzerse
Hayvanlar, o kadar akıllılar’
Dedikçe insanlar
O kadar aptal ve barbar.
Başka canlılar?
Tarihimiz boyunca
Komutlarımızı yanıtlamakla
Görevlendirildi
Köleleştiremediklerimize
‘Vahşi,’ dendi.
(…)”
agy s. 287
“V
Sandığımızın tersine
Dili geliştikçe insan türü
Gerileyip fakirleşti.
Başta doğaya açıkken sezileri
Sonunu getirecek nokta
Elektronik ortamda
Soyutlanıp dijitalleşmesi.
Eşek, kedi, kertenkele
Neler yok ki
Alfabesiz dillerinde.
İnsan türü
İster yersin kendini
İster yüceltsin
Vazgeçemedikçe
İnsan merkezli seçiminden
Dünyayı kavrayamayacak kibrinden.”
agy s. 289
“VII
Yaşamın ortak noktası
Yıldız tozundan gelmemizde
(…)”
agy s. 291
