XIV
İki aydır Melike’yle beraberiz ve bu gün annesiyle tanışacağım.İlişkinin bu denli ciddileşmesi beni mutlu ettiği gibi korkutuyor da. Ya bütün bunlar birden sona ererse diye korkuyorum. Onun sayesinde geçmişimin kısır döngüsünden kurtuldum ve yeniden yaşamaya başladım gibi geliyor bana. Ama ya tutunduğum bu son dal kopuverirse.
diye düşünerek pencereden sokağı izliyordum.Sokağın başında Melike’yi görünce bütün düşüncelerim dağıldı ve yerini içimi ısıtan bir sevince bıraktı.Onu her görüşümde böyle oluyordu nedense;kalbim hızlı hızlı atmaya başlıyor;ama bu çarpıntı beni yerime mıhlamak yerine coşturuyor ve hatta bazen ereksiyon oluyordum.Bu duygu ya aşk ya şehvet ya da her ikisi birdendi.Ne olursa olsun bu duygu beni her yanımdan kavrayıp hayata bağlıyordu.Biraz sonra Melike beni pencerede gördü ve gülümseyerek el salladı.Kapıdan içeri girince deli gibi sarıldık birbirimize;sanki iki gündür değil de iki aydır sevişmemiş gibiydik
Şimdi kanepenin üzerinde çırılçıplak oturmuş sigara içiyorduk.”Size ne zaman gideceğiz?” diye sordum
-Hemen gidebiliriz.
-Annenden seni isteyim mi?
“İste!Hem zaten beni sana vermezse ben sana kaçarım.”dedi ve sarılıp öptü beni.
Evden çıkarken takım elbisemi giymiş saçımı briyantinle taramıştım.‘Nasıl,iyi miyim?’diye sordum.
-Tam bir damat gibisin.
-Öyle olmam gerekiyor.
İki aydır hemen her gün görüşüyorduk.Bazen barda bazen de evimde buluşuyorduk.Böylece eskiden ne kadar geç gelsem o kadar iyi dediğim evim onunlayken çıkmak istemediğim bir kaleye dönüşüvermişti. Uzun geceler boyu bu kalede şarap içiyor,sohbet ediyor, sevişiyorduk.
Evlerinin kapısına geldiğimizde içimi tuhaf bir heyecan kaplamıştı;ne de olsa uzun zamandır bir aile ortamına girmemiş, memlekete kendi annemi görmeye bile gitmemiştim yıllardır. .Melike annesinin çok tatlı,anlayışlı bir kadın olduğundan bahsetmişti. Benden de annesine bahsettiğini söylemişti. Her ne kadar resmiyette sadece bir tanışma görüşmesi de olsa kendimi kız istemeye gelmiş gibi hissediyordum.
Kapıyı kısa ve tombulca bir kadın açtı. “Hoş geldiniz çocuklar” diyerek bizi içeri aldı. “Hoş bulduk” dedim.Karşımda böyle yaşlı ve güleryüzlü bir kadın bulmak içimi ısıtmıştı.Salona geçtik.Salon büyük bir kitaplık,bir televizyon,bir masa,birkaç sehpa, sandalye ve koltukla doldurulmuş dar ama samimi bir yerdi.Ayşe Hanım çok sigara içiyor olmalıydı ki içeride sigara dumanından bir sis vardı neredeyse.Melikeyle ikili koltukta yan yana oturmuştuk;Ayşe Hanım ise karşımızdaki koltuğa oturmuştu.Yaşlı kadın beni enikonu süzüyordu. “Ee yavrum nasılsın;iyi misin?”diye sordu.
-İyiyim teyze;siz nasılsınız?
-Allah’a şükür biz de iyiyiz yavrum.
Bir süre üçümüz de sustuk.Ayşe Teyze’nin görmüş geçirmiş bir hali vardı ve bana öyle bakıyordu ki sanki ruhumun en derin noktalarını görebiliyordu.Pencereden giren güneş ışığının aydınlattığı sigara dumanı sisi içinde nurani bir yaratık gibi görünüyordu. “Ben üstüme rahat bir şeyler giyip geliyorum.” diyerek salondan çıktı Melike ve beni annesiyle baş başa bıraktı. “Oğlum,sen de üzerine bir eşofman felan giy istersen.”dedi yaşlı kadın. Duraksadım,kız istemeye gelmiş gibiyken şimdi yatılı misafire mi dönüşüyordum. “Teşekkür ederim teyzecim;ben rahatım.”dedim
-Sen bilirsin,yavrum.
Kadın ayağa kalktı. “Çay içer misin,evladım?”diye sordu. “Zahmet olmazsa” dedim.“Ne zahmeti yavrum;yeni demlemiştim zaten” diyerek o da çıktı salondan.Kadının ‘yavrumları’ ‘evladımları beni oldukça gevşetmişti.Kendi evimde gibi hissetmeye başlamıştım.Gözüme televizyon kumandası ilişti;kumandayı alıp televizyonu açtım.O sırada içeri pijamasıyla Melike girdi.”Ee, nasıl buldun evimizi?”diye sordu.
-Güzel bana memleketteki evimizi hatırlattı.
Yanağıma bir öpücük kondurdu ve yanıma oturdu: “Rahatsın değil mi?”
-Evet ,evet çok rahatım.
Bir süre sonra annesi elinde üstünde çay bardakları olan bir tepsiyle geldi.Çayları içerken sohbet ettik .Hemen her şeyden bahsettik:benden,Melike’den,Ayşe Hanım’dan,akrabalardan ve hatta siyasetten.Bu süre zarfında daha da rahatlamıştım.Ayşe Hanım’dan hoşlanmıştım;Melike’yle beraber olmak bu yaşlı ve tonton kadını tanımaya vesile olduğu için de iyi olmuştu şimdi.Sırf bu kadınla sohbet etmek için bile bu eve gelinebilirdi.Onun da bana kanının kaynadığı hissediyordum.Melike de sevdiği iki insanın böyle yakınlaşmasından mutlu görünüyordu.
Daha sonra Ayşe Hanım’ın leziz yemeklerinden yedik. Kursağımdan uzun zaman sonra ev yemeği geçmişti.Yemekten sonra beraber televizyon izledik.Ben de bu arada bir eşofman giymiş ve koltuğa kendi evimde gibi yayılmıştım.Bir ara Ayşe Hanım’la tavla oynadık ve yenildim.Saat geç olunca Ayşe Hanım odasına çekilip yattı.Melike’yle ben de Melike’nin odasına geçtik.Melike annesine ayrı yataklarda yatacağımızı ispat etmek ister gibi iki yatak hazırlamıştı. Ama tabi ki aynı yatağa girip birbirimize sarıldık. Böyle olacağını annesi de biliyordu da işte bazı şeyleri herkes bilse de kafasında başka türlü olabileceğini düşünmek ister..”Annemi nasıl buldun?”diye sordu melike
-Çok sevdim.
-Annem çok iyidir.
-Böyle bir kayın validem olacağı için şanslıyım.
-Dur bakalım;daha kaynanalığını görmedin.
-Kötü bir kaynana olacağını sanmam.
(…)