Anasayfa > Books / Kargakara > Kurgu Sarmalı 15

Kurgu Sarmalı 15

XV

Yaz gelip Ankara kavurucu sıcaklara teslim olduğu zaman Melike’yle Alanya’ya gittik.Sahile yakın bir otelde oda tuttuk.Gündüzleri sahilde bir şezlong kiralıyor , akşama kadar güneşin ve denizin tadını çıkarıyor,akşamları da çarşıdaki barları geziyorduk.Geceleri seviştikten sonra bir de sigara yakınca kendimi cennette gibi hissediyordum .Gittiğimiz her yerde tenha bir yer bulup sevişiyorduk;kalede surların dibinde ,Dim Çayı’nda ağaçların altında. Mutlu olduğumu ve yaşadığımı hissediyordum onun sayesinde.Beynimde deniz ,güneş, alkol ve Melike’min denize koşan bikinili imgesi birbirine karışıyordu.Bu erken balayı belki de mutlu bir hayatın başlangıcıydı.

O günlerden birinde hep yaptığımız gibi plajdan dönmüş ,beraber duş aldıktan sonra birer sigara yakmış yatakta uzanıyorduk. “Ee.” dedim “bu akşam ne yapıyoruz?” “Sen bugün biraz erken çık Tahir” dedi “Benim biraz başım ağrıyor;sanırım başıma güneş geçti.”Elimi alnına koydum.Gerçekten de biraz ateşi var gibiydi. “Bir doktora yada eczaneye gidelim istersen?”dedim. “Gerek yok” dedi “biraz uzanırsam bir iki saat içinde kendime gelirim.Sen dün bir bara git,ben sonra cepten arar gelirim.”

-O zaman sen iyi olunca beraber çıkarız ya da bu gece burada kalırız.”

“Hayır” dedi ısrarla “Benim yüzümden bu odada tıkılıp kalmanı istemiyorum.Kalırsan kendimi suçlu hissederim.Ben zaten geleceğim.” “Peki” dedim. Belki de biraz yalnız kalmak istiyor diye düşündüm.Yirmi dört saat beraberdik ve ben de biraz yalnız kalsam hiç fena olmazdı.Öte yandan bu günlerde Melike’nin ara sıra durgunlaştığı da gözümden kaçmıyordu.

Üzerimi giyip çıktım.Etraf çok kalabalıktı ve insan sokakta zorlukla yürüyebiliyordu. “Yoksa ilişkiden sıkıldı mı?” diye düşünüyordum.Sonra böyle düşünmekten vazgeçmeye çalıştım.Neden işkilleniyordum sanki . Başı ağrıyordu işte,hepsi buydu.En iyisi birkaç bira içip bu şüphelerden sıyrılmaktı.Bu sırada Melike de gelirdi zaten.

Geçen gün geldiğimiz bara girdim ve yine geçen sefer oturduğumuz masaya oturup bir bira istedim.Biramı yudumlarken aklıma Melike’nin son günlerdeki bazı tuhaf halleri geliyordu.Mesela af çıkmasıyla ilgili haberlere çok canı sıkılmıştı. Ona “yoksa içerde biri mi vardı” diye sorduğumda ise biraz sustuktan sonra “Hayır” demişti “Yalnızca suçlu insanların salıverilmesine bozuluyorum.”Ama yüzündeki endişenin böyle toplumsal bir tepkiden kaynaklandığına inanmamıştım. Neredeyse altı aydır birlikteydik ve onu az çok tanıdığımı düşünüyordum. Tanıdığım Melike de siyasetle yada toplumsal konularla zerre ilgilenmezdi.İçerden istenmeyen birisinin çıkacağından şüphelenmiştim;ama bunun üzerinde fazla durmamıştım.En son bu barda tuhaflaşmıştı.Çok neşeli bir hali varken birden yüzü asılmış sonra da çok sıkıldığını söyleyerek aceleyle bizi bardan çıkarıp otele sürüklemişti. Bu gün plajda da çok durgun ve düşünceliydi.Ben biramı içerken zihnim Melike’yle ilgili bu yaşantıları bir araya getirip anlamlandırmaya çalışıyordu.Tek istediğim Melike’nin bir an önce buraya gelip beni bu düşüncelerden kurtarmasıydı.Bu sırada birisinin sürekli beni izlediğini fark ettim.Tam karşımdaki masada yüzü bana dönük oturuyordu.Ne zaman o tarafa baksam adamla göz göze geliyorduk. Onunla ilgilenmemeye karar verdim. Başımı belaya sokmak istemiyordum. Yoldan gelip geçenlere bakarak Melike’nin gelişini beklemeye koyuldum. “Merhaba” dedi deminden beri beni izleyen adam.Elinde bira bardağı başucuma dikilmişti.Saçı sakalı birbirine karışmış zayıf ,esmer biriydi.Gözlerinde yorgun ve bir o kadar da ürkütücü bir bakış vardı. “Yanınıza oturabilir miyim?” diye sorunca önce onun bir gay olduğunu düşündüm. “Kız arkadaşımı bekliyorum” dedim. “Biliyorum” dedi“Ben de sizinle bu konuda konuşmak istiyordum zaten.”

-Nasıl yani?

-Kız arkadaşınız hakkında.

-Ne olmuş kız arkadaşıma?

-Anlatacağım ama önce oturabilir miyim lütfen?

-Buyur otur.

Adam oturduktan sonra sakince paketinden bir sigara çıkarıp yaktı. Öyle ki bu sukunetine vurgu yapmak ister gibi ağır çekim yaptı bunu. Nihayet sigarasından büyük bir nefes çekip dışarı üfledikten sonra “Benim adım Adnan” dedi elini uzatarak. “Ben de Tahir” dedim .El sıkıştık. “Niye beraber gelmediniz?”diye sordu.

-Sana ne bundan?

-Öyle demeyin bu beni sandığınızdan çok ilgilendiriyor.

“Ne söyleyeceksen söyle artık.”dedim.Bu tuhaf adamdan hem rahatsız olmuş hem de korkmuştum .Gözlerini gözlerime dikerek “O benim karım” dedi alçak sesle.Şaşkınlıktan ne söyleyeceğimi bilemiyordum ama “Bu da ne demek şimdi?” sorusu çıktı ağzımdan.Adam sakin ve ağır hareketlerle cebinden bir defter çıkarıp masaya bıraktı.

-Bakın şuna.

Defteri açıp bakınca bunun bir evlilik cüzdanı olduğunu anladım.Bir sayfa da Melike’nin diğerinde karşımda oturan adamın fotoğrafı vardı. Karşımda duran adam fotoğraftakinden on yaş yaşlı görünüyordu. Şok içinde bir cüzdana bir adama bakıyordum.O ise bu şaşkınlığımdan mutlu ‘Başkasının karısıyla olduğundan haberin yoktu değil mi?”dedi sırıtarak. “Peki ama aylardır nerelerdeydin?”diye sordum.

-Hapiste.

Tuhaf bir duygu anaforuna kapılmış;ne diyeceğimi ne yapacağımı şaşırmıştım.Anlam veremediğim pek çok şey şimdi netlik kazanıyordu:Melike’nin uzaklardan mektup gönderen sevgilisinin kim olduğu,af çıkmasına dair haberlere niye bozulduğu;bu aralar neden böyle durgunlaştığı ve bugün neden otelden çıkmak istemediği. Bu adamı geçen akşam da burada gördüğümü hatırladım .Yarısı kalmış biramı bir dikişte bitirdim. “Sen dün de buradaydın değil mi?” diye sordum “Neden dün yanımıza gelmedin de bizi uzaktan izledin.” “Aslında” dedi “onun benden kendisinin bahsetmesini istemiştim ,ama görüyorum ki sana hiç bir şey söylememiş. Neyse bırakalım şimdi bunları. Asıl önemli olan şimdi ne olacağı.Ben kocası olarak onu bırakmanı istiyorum. Tamam mı?” Hiçbir tepki göstermedim.Adam da bir şey söylemeden gülümseyerek kalktı ve bardan çıktı. Şile bezinden beyaz paltalon ve gömleği denizden gelen hafif hafif dalgalanırken her şey istediği gibi olmuş biri edasıyla yavaş yavaş yürüyüp gitti ben arkasından aval aval bakarken.

Kargakara
1978 Ankara doğumlu, felsefe mezunu, öğretmenlik yapan başarısız bir yazar. Kendi blogumda da meraklısına bir şeyler paylaşıyorum.
http://bariskahraman78.wordpress.com

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.