Anlaşılacağı üzere gece, ölüm, hüzün ve sevda şiirlerinin şairi Kaan’ın Metin Üstündağ’ın yazılarına karşı bir yakınlık duymasında şaşılacak bir şey yoktur. Yazın dünyasında aynı izlekler üzerinde yürümektedirler ikisi de. Büyük ihtimalle Üstündağ’ın bazı yazdıkları farkında olmasa bile sanki özellikle ona postalanmış birer mektup gibi ulaşmıştır Kaan’a. Mesela Küçük MET-ÜST sözlüğünde gecenin anlamlarından biri de “şair, şiir zamanı” dır yani Kaan’ın şiir yazma vakti; aşkın anlamı ise “insanın kendisini başkasıyla aldatması.. varlık vergisi. Yeşil enerji.. biyolojik akaryakıt” tır. İntihara gelince, aynı sözlükte “film devam ederken on dakika ara’ya çıkmak. Bir daha aynı filmin devamına dönememek” [1] diye tanımlanmıştır. Film öyle bunaltıcıdır ki muhtemelen geri dönmeyi düşünmeden çıkacaktır filmden çıkan kişi. İntihar etmiş üç şaire, Pavese, Mayakovski ve Yesenin’e ithaf ettiği Yarın İntihar Edeceklere Yeni İntihar Şekilleri başlıklı yazısında “bir kamu kuruluşunda albert Camus olma”yı önermiştir Üstündağ. Lakin Kaan’a göre bir intihar biçimi değildir bu yavaş ölüm. Daha çok bazı İzlekçilere ve biraz da bana göredir. Kaan’ın öngörüsü kendisini bekleyen bu geleceği görmüştür büyük ihtimalle. O Üstündağ’ın 1992 mayısına ait bir yazısındaki başka bir önerisine takılmış gibidir daha çok: “bir hayatı değerli kılan unsur, yeniden yaşanılabilirliği midir acaba” Öyleyse hayatın bu dünyada daha fazla kirlenmesine izin vermeden, onu Nietzsche’nin fasit dairesinde tekrar tekrar yaşanılabilir bir halde bırakıp gitmek; “zamansız, zeminsiz olabilmek.. o sonsuzu bugüne birgün’e taşyabilmek” en iyisidir belki de.
İlginçtir ki tam da Kaan’ın intihar edeceği Ağustos 1992 tarihli yazısında “şair bir hastalıktır..” diye yazmıştır Üstündağ “habire mikrop yayar kurulu düzene karşı.. yeryüzü üzerine, her şeyi dediler mi.. herşeyi sustun mu. Hem herkes duydu mu.. sarhoşken el yazın kız’ıllaşıyor.. (sus)” Kaan, bunu okumuş mudur? Okumuşsa da okumamışsa da sonsuza kadar bu konuda ve her konuda bundan böyle susmayı seçecektir Kaan. Böylece Üstündağ’ın 1993 şubat, mart, mayıs aylarında yazdığı aforizmalarından birinde geçen “ebediyete muvaffak olan kimilerinden”[2] olacaktır. Üstündağ ve ‘biz’ ise “bilinçaltı reyonu, uç uç böceği.. gönüllü intihar”[3] olan alkolle beyhude hayatlarımıza katlanmaktayızdır hala, ‘her gün yeniden kodlanan umutlarla kirletilen bu dünyada’.
“Kanıyorduk. İçimizde ucu bucağı olmayan çöller
Bulup alkolle ıslatıyorduk.”[4]
Barış K.
08.07. 2015
[1] Agy s. 39
[2] “her insan, hayatı boyunca yaşar.. ama kimileri ebediyete muvaffak olur.” Üstündağ, agy, s. 107
[3] Agy s. 38
[4] Kahraman, agy, s. 90