Anasayfa > VARLIK VE ESTETİK

VARLIK VE ESTETİK (7)

C) Rişiler Aslına bakılırsa şairler İbrahimi peygamberlerden çok Hinduizm’deki Rişilere benzemektedirler. Çünkü nihayet İbrahimi peygamberler Tanrı’nın neredeyse keyfekeder şeçtiği kişiler iken Hinduizm’deki Rişilik, kişinin kendi kazandığı ya da belli özellikleri yüzünden sahip olduğu bir niteliktir. Rişiler pek çok doğum-ölüm döngüsünden geçmiş; oldukça “yaşlı” ve deneyimli, diğerlerinden çok daha üst seviyede ve

Devamı

VARLIK VE ESTETİK (6)

B) Estetik İlişki İmdi buraya kadar anlamsız varlık karşısındaki felsefi tavırları biraz da indirgemeci bir şekilde hedonizm ve varoluşçuluk başlıkları altında ele aldıktan sonra bu görüşlerin bize nasıl bir izlek sunduklarını toparlamaya çalışalım. Öncelikle varlığın anlamını arayış bir kenara bırakıldığında varlıkla (yani dolayısıyla dünya ve ben’le) nasıl doğrudan bir ilişki kurabileceğimiz sorunuyla

Devamı

VARLIK VE ESTETİK (5)

Böylece Heidegger’i kendi soruşturmamız açısından satırbaşlarıyla ele aldıktan sonra diyebiliriz ki Sartre ve Camus başta olmak üzere varoluşçu felsefeciler ve ayrıca yapısalcılık gibi diğer felsefe akımları da çalışmalarında onunla açık ya da örtük diyalog halinde olmuşlardır. Daha sonraki çalışmaları, özellikle dil dola-yımlı analizleri ve felsefenin metafizik olarak eleştirisi mantığı, postmodern

Devamı

VARLIK VE ESTETİK (4)

HEİDEGGER İmdi biraz da Nietzsche’de “kendi kendini doğuran” bir sanat eseri olan dünyayı “kendi kendini yazan bir şiir” olarak gören Heidegger’in görüşlerine bakalım. Heidegger’in Husserl etkisi ile kendine özgü bir varoluşçu felsefe oluşturduğunu söylemek mümkündür. Diğer taraftan Heidegger, kendi felsefesinin Sartre tarafından yanlış anlaşıldığını ve varoluşçuluğun düşüncesini açıklamak için doğru bir

Devamı

VARLIK VE ESTETİK (3)

NİETZSCHE Varoluşçuğun öncülleri olmak bakımından Schopenhauer’in ardılı diyebileceğimiz Nietzsche ise varlık karşısındaki tavır bakımından Schopenhauer’in tam tersi bir öneriyle çıkacaktır karşımıza. O yaşama istencini reddetmek yerine bu istence sıkı sıkıya sarılmayı; “güç istencini” önerecek ve yaşamı reddetmesi bakımından sürü ahlakının temsilcisi olarak gördüğü Hıristiyanlığa savaş açacaktır. Çünkü Jaspers’ın da dediği

Devamı

VARLIK VE ESTETİK (2)

SCHOPENHAUER Anlamsız dünya karşısında hedonizmden çok farklı, belki Kynik Okulu tarzı asketik bir tavrın devamı olabilecek bir görüşe de Schopenhauer’de rastlarız. Schopenhauer, Spinoza’ nın aksine karakteri ve felsefi görüşü arasında çelişkiler olan bir düşünürdür. Bir yandan kendisini kötümser bir kurtuluş öğretisi sunan Budiz-me benzer bir dinin kurucusu sayarken bir yandan

Devamı

VARLIK VE ESTETİK (1)

A) Anlamsız Varlık Karşısındaki Felsefi Tavırlar 1. HEDONİZM  Anlamsız varlık karşısında felsefi tavırların en önemlilerinden biri Kirene Okulu’nun, yani Sokrates’in öğrencisi Aristippos’ un (MÖ 435-355) öğretisi olan hazcılıktır (hedonizm). Varlığın anlamsızlığı karşısında hazzın mutlak anlamda iyi olduğunu; insan eylemlerinin nihai anlamda haz sağlayacak bir biçimde planlanması gerektiğini; sürekli haz verene yönelmenin en uygun

Devamı