Anasayfa > Books / Kargakara > tomurcuk sevda, Nihat Ziyalan

tomurcuk sevda, Nihat Ziyalan

“(…)

‘İşsiz kalmak istemiyorsan
kötü adam oynarsın.’

tomurcuk sevda, Nihat Ziyalan, Komşu Yay., İstanbul, 2009, s. 18

Yılmaz Güney

Sarılık olunca
‘annem sana iyi bakar’ deyip,
evlerine taşıdı beni.

Annem gelip
konuştu annesiyle
anlamadım Kürtçe sözlerini.
Sarılıp ağlaştılar,
kendimi tutamadım sonunda.

İşten sarhoş döndü Yılmaz;
patronunun kızına,
yine kendisini sevdiğini söyleyememiş.

Gitmiş duvara karşı içmiş meyhanede
diplediği her bardakta,
kızı düşünerek.

Kusarken
gövdesinin seyirmesini hissettim elimde.
Üst katta yatıyordu Güllü Teyze,
duymasından çekinerek konuştu:
‘sarılığa yakalanmamak için
bütün gün tulumba tatlısı yedim.’

Gülmeye başladık;
uyuyana dek,
gülüşümüzden sallanıp durdu gecekondu.”

agy s. 22

“(…)

Bir gün babam bana şöyle demişti:
Gökyüzünü fark edemeden yaşadım.
-Kaldır başını bak baba.
-Bakacak hal mi kaldı oğlum?

(…)”

agy s. 30

Yankı

Kulaklarım dayanamıyor artık
içimden kopup gelen,
nedenini bulamadığım seslere.

İlk tokadı yediğim;
kolumun kırıldığı,
attan düştüğüm zamandan mı?

Tırnağımın taşa çarpıp söküldüğü
çığlığım mı?

Edebiyat matinesinden sonra
faytonla eve götürürken öptüğüm kızın
‘annemden sonra
beni ilk öpensin’ diyen.
‘sen de beni’ diyemediğim
sözler mi?

Kardeşimin öldüğünü duyunca;
babamın içinde devrilen ağacın
çıkardığı ses mi?

O devrilen ağaçtandı tabut!
Yanında anamın çatkılı başı;
gözyaşı dolu bir testiyle,
arabanın üstünde Torosları aşan,
çam kokulu ses!

Gurbet diye yola düşüp
sabır ipliğiyle ördüğüm,
bu sesler mi
çarpa çarpa yankıya dönüşen?

bilemiyorum
nasıl yatıştıracağımı
çığa dönüşmeden.”

agy s. 65

Kargakara
1978 Ankara doğumlu, felsefe mezunu, öğretmenlik yapan başarısız bir yazar. Kendi blogumda da meraklısına bir şeyler paylaşıyorum.
http://bariskahraman78.wordpress.com

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.