“‘beyaz adam
işlerine göre
kurar yaşantısını
kızılderili ise
düşlerine göre’”
UGH!, Metin Üstündağ, Parantez Yay., İstanbul, 1993, s. 5
“.. / ..
boğuldu mu
büyük denizlerde
boğulmak isterdin hep
ama ne oldu
tükenip kaldın işte
bu şehirde”
agy s. 9
“(…)
tırtılın kaderi
kelebek olmak
ve güzel ölmektir
(…)”
agy s. 13
“yürür
T.S.Eliot
damgalı yürek
yürür
T.S.E damgalı
bir hayat
içre”
agy s. 21
“../..
sanırdım
matbuatta geçen
her satır
bir mutlak hakikata
isabet eder
– yanılmışım –
allahı
zamla zulümle
çağırdılar
o da
halk kisvesine
büründü geldi”
agy s. 29
“../..
senin hiç
tembel pazar
sabahları
öğle sonlarına dek
uzayan
mükellef aile boyu
pazar kahvaltıların
olmadı
ya hamin eksik kaldı sofraya
yahut sen devamsızdın
bu tür mutluluklara
koştun yetişemedin
başlayalı çok oldu
bir kenara iliştin
zati sen hep iliştin
suya sabıra yağmura
zati sen hep iliştin
ayaküstü çekilen
mutlu fotoğraflara”
agy s. 33, 34
“(…)
bayramı gelemeyen
bir sürekli arefe
ömrümüz”
agy s. 36
“(…)
ölüm almanya bize
ikinci vatanımız”
agy s. 68
“(…)
bir ayıp gibi yaşıyorsun
bir ayıp gibi sıkılarak
(…)”
agy s. 70
“bu ülkenin
kaybolması
meşhurdur
(…)”
agy s. 80
“belki de
bir sürgün yeri
dünya
hiçliğe ihanetin
E tipi Cezaevi
(…)”
agy s. 81
“ezik insan
meydanları
(…)”
agy s. 84
“METİN ÜSTÜNDAĞ
HEEY…! KIMIL ZARARLISI OLMA
KIMILDA BİRAZ
İkinci LANGplay
… Henüz daha kitaplığımızda duvar yazısı-grafitti kitapları yokken Metin Üstündağ Limon mizah dergisinde Langadank adını verdiği bu minik yazıları yazmaya başlamıştı.
MİLLİYET
…İçeriğinde şiir, aforizma, atasözü, özlü söz, slogan, duvar yazısı, mani, tekerleme, demeç, dialog, anektod, monolog, uyarı-kural, şarkı sözü, deyim vs. vs. gibi tadlar barındıran ancak tek başına bunlarla adlandırılamayan langadank adındaki kısa-uzun yazılar, kısa sürede defterlere, sıralara, duvarlar yazılıp-kazılmaya başlandı. Nikah davetiyesi, tebrik kartı, duvar kağıdı, kartvizit oldu ve gün geldi Langadank’lar yaratıcısı Metin Üstündağ isminden sıyrılarak kendi başlarına anonim oldular. Çeşitlenerek, değiştirilerek yeniden üretildiler.
CUMHURİYET
…Son yıllarda değişik espri anlayışıyla Üstündağ oldukça büyük bir ilgi topluyor.
BLUE JEAN
Bu yazılar Türk Edebiyatında hem üslup hem de nitelikçe bir boşluğu doldurdu. Üstündağ haklı olarak ’80 sonrasının en özgün yazar ve çizerlerinden’ ünvanını hak etti. Üstündağ’ın kitabı, en azından ‘zihin açıcı’ kuvvetlere sahip.
NOKTA
Langadank’ların bazıları anonimleşti, birçoğu değiştirilerek yayıldı ve en önemlisi birçok kişi Langadank’ımsı yazılar yazmaya başladı. Böylece Langadank bir yazım akımı haline geldi. Metin Üstündağ ise Langadank yazınının öncüsü. Langadank’lar Metin Üstündağ’ın toplumsal ilişkiler, cinsellik, varoluş, tanrı, politika gibi temel olgular üzerine tabu tanımaz düşüncelerin çarpıcı dışa vurumları.
GÜNEŞ
Şiir desek şiir değil. Deyiş? Uymuyor… Duvar yazısı? Tam değil… Söz, yazı, mani, taşlama… Öyleyse kısaca Langadank.
İKİBİNE DOĞRU
Çok sinir; Langadank’lar çok sinir.
Generaller, bürokratlar, siyasetçiler, İslamcılar, ülkücüler, muhafazakarlar, sıkı sosyalistler, imamlar, lazlar, pek ciddi adamlar, ‘sinirceli kadınlar’, zontalar, siyasi olan ve olmayan polisler, hiddetli babalar, kafası düz çalışanlar, uyarılma zorluğu çekenler… Daha çok var… Hepsi Langadank’a sinir oluyorlar.
TEMPO”
agy s. 95″