Anasayfa > Kargakara (Page 19)

kayıp ve marifet, Oktay Taftalı

“(…) kimse var mıydı yanında, ihanete uğruyor muydun farkında değildin, kendince hep çocuktun kendi ardına gizleniyordun, kendinden habersiz yaşlanıyordun herkes görüyordu çocuktun yaşlandığını bilmedin bilmiyordun (…) aldandığını varsaydın bir gün gözlerinin feri söndü, kendi hayalini vurdun (…) korkuyordun kimse senin kadar korkmamıştı dağlarda ölmüşlerdi marifet buydu sen günahsızlara eziyet edildiğini sanırdın sen ‘ilahi toprak, ilahi ölüler, ilahi vatan hayat irademiz, ihanet ve ilahi korkak insan’ diye diye yakacaktın

Devamı

Dağı Öpmeler, Oğuz Tansel

“(…) 2/ Uzaklığın, düşleyince yapyakın, Sar bu canı, yak bu denizi Zemheri gülü ikindi güneşi Yaylaçiçeğim, karanfil saçlım, Bölüşelim, ölümcül yalnızlığı. (…)” Dağı Öpmeler, Oğuz Tansel, YKY, İstanbul, s. 49 “(…) Göğüs geçirme boşuna değil, Taşınır yük, aşılır dağ; Nerde sende o çatal yürek? Yere düşmez kanım.” agy s. 62 “ABDAL MUSA ‘Dört kitabın varsa eğer manası/ Sen sana ne sanursan ayruğa da onu san’. 1/ Hacı Bektaş

Devamı

Lanet

“Andolsun, cehennem için de birçok cin ve insan yarattık ki kalbleri var, fakat onlarla anlamazlar; gözleri var, fakat onlarla görmezler; kulakları var, fakat onlarla işitmezler.” Yıllardır hatta on yılardır ortada olan bir gerçeği neden kimse görmüyor, fark etmiyor anlamıyorum. Yoksa o çok sevdiğiniz tiranınızın söylemeyi çok sevdiği gibi gözleri olup görmeyen;

Devamı

yeryüzünü gezen atlı, Mahmut Temizyürek

“(…) Uyusak, uyusak bütün rüyaları Eksik yaşananlar tamamlanır mı bir bir” yeryüzünü gezen atlı, Mahmut Temizyürek, Komşu Yay., İstanbul, 2008, s. 23 “Hapisane Birden fazla sonsuz var, gözlerimizde izleri Şu hoyrat kalbimize Dokunan anlar Terli koşturur hayat Tipide karda kor Sızlatır her vuruşu Bağra rüzgarın Hayat! Hep yarın! yarın! O anı bulunca baharın Yollar açılır, ama her varışta Unutulmuş buradayızdır daha! Duyar eğiliriz Damlaların darbına Ruhun azabına kayıp gider içimiz Boşluğumuzda

Devamı

UGH!, Metin Üstündağ

“‘beyaz adam işlerine göre kurar yaşantısını kızılderili ise düşlerine göre'” UGH!, Metin Üstündağ, Parantez Yay., İstanbul, 1993, s. 5 “.. / .. boğuldu mu büyük denizlerde boğulmak isterdin hep ama ne oldu tükenip kaldın işte bu şehirde” agy s. 9 “(…) tırtılın kaderi kelebek olmak ve güzel ölmektir (…)” agy s. 13 “yürür T.S.Eliot damgalı yürek yürür T.S.E damgalı bir hayat içre” agy s. 21 “../.. sanırdım matbuatta geçen her satır bir mutlak hakikata isabet eder – yanılmışım – allahı zamla zulümle çağırdılar o da halk kisvesine büründü

Devamı

Ahiret Soruları – Tunç Ayna, Ferruh Tunç

‘Cinayetler, günahlar ve suçlarla dolu o kahramanlıklar çağı bitti!’ deme sakın (…)” Tunç Ayna, Ferruh Tunç, Sözcükler Yay., İstanbul, 2012, s. 17 “(…) Herkes temkinliydi ve söz etmiyordu gerçekten. (…)” agy s. 19 “(…) * Varsın boynumuzda kalsın o barbar yaftası Hep yaptığımız gibi – ama daha özenle – Biz, kulak kesilelim şamanın sözlerine; İmamın sözlerine, sözlerine tanrı tanımazın Örs, ezan, çıkrık ve

Devamı

Hal ve Gidiş, Metin Turan

“(…) mum yaktığım her kilisede seccademde budist bir rahip” Hal ve Gidiş (Seçme Şiirler), Metin Turan, Ürün Yay., Ankara, 2014, s. 20 “(…) evlerimiz otel konaklaması gibi yersiz ve yurtsuz bir uzak bir uzakdoğu (…)” agy s. 25 “ÜLKEMİN YORGUN AKŞAMI İnsanlar değişir de değişmez mi mevsimler: sıcak soğuk, eski yeni yaşlanan tanrı. hep çocukları

Devamı

İkinci (Toplu Şiirler (1994-2010)), Güven Turan

"(...) 'Buradayım, yanıbaşında,' diyor Ölüm, tam bir şiire başladığımda. (...) Aynaya bak ve kendim olmaya çalış, yabancım benim. (...) Ne mevsimler dönüyor geri ne gün ne gece; kesişmekte herşey sonsuz sarmalında doğanın, bizimle. 1987-1994" İkinci (Toplu Şiirler (1994-2010)), Güven Turan, YKY, İstanbul, 2012, s. 26, 29, 33 "SİNOP Kentin uzağında bahçeler arasında karanlıkta yedin akşam yemeğini iki saat önce tanıdığın o kişiyle Yüzünü görmedin size yiyecekler taşıyan

Devamı

gece dili, Bedirhan Toprak

“(…) O, o adam artık (tarihler değişebilir), elinde tuttuğu kalemden tutun da (eli kalem tutmayabilir de), gün güneşiyle sabah akşam yıkanan (kirlenen?) sokakları yürüyebilmeyi, insanlarla adam gibi konuşabilmeyi, eviyle işi arasında asılı duran ve adına şey denen atmosferi, yeni doğmuş çocuğu babası olarak sevebilmeyi, bu otobüse niye bindiğini, akşamları (geceler bir

Devamı