Anasayfa > Kargakara (Page 34)

Gılgamış Destanı (Ölmek İstemeyen Büyük İnsan), Jean Bottéro

“(…) Gılgamış’ın, ülkesine son derece yararlı, şerefli olduğu kadar sonu belirsiz ve tehlikeli de olan, ve benzer onca seferin anılarını içeren bir girişime kalkışmasının sebebi, aslında, çevresinde dolandığını gördüğü ve kendisinde bir dehşet, bir boşluk, ve insan hayatının anlamsızlığı duygusu yaratan ölümü aşmaktı. İşte bunun için koşuyordu kahramanlıklar ve zafer peşinde;

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 19

Gülümsedi, dinlerken gözleri kavanoz dibinden derindi, şeker doluydu. Yaşamak her an ölmektir zaten, ölerek yaşar ve yaşayarak ölürüz. Her şarkının, her düşün eceli vardır ama masallar sonsuzdur. Çünkü Şehrazat bin bir gece masal anlatarak ölümden kurtulmuştur.[1] diye yazar Hızarcı Arın’ın ağzından. Daha önce de değindiğim gibi bir yazar için anlatmak ölümü

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 18

Buradan sonra Kaan’ı etkilemiş olan ve etkilemiş olma ihtimali olan edebiyatçılardan bahsedecektim. Ama hali hazırda okumakta olduğum Erol Hızarcı’nın romanı Cambazın Son Adımı’nda hem konumuzla ilgili parçalara rastladım hem de bu romanın şiirselliği hakkında birkaç şey söylemeden geçmemeye karar verdim. Henüz kitabı tam olarak bitirmiş değilim ama anlatılardan hoşlanmayan tercihi

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 17

Kaan’ın Balkan Kıraathanesindeki edebiyat topluluğundaki arkadaşları yollarına bu şekilde devam etmiştir. Şimdi de sonradan İzlekçilere katılacak olan Kaan’ın çocukluk arkadaşlarına ne olduğuna bakalım. Kaan sarnıca akan suyun sesinde hüzün şiirini “gerçek dostlarım” diyerek adadığı cem ve ercü, çocukluk arkadaşları Cem Sürücü ve Ercüment Özdemir’dir. Bir yazısında Kaan’ın “Çay ocağındaki olgun tavırları

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 16

1997’nin nisanında Kaan’ın bir kısmı İzlek Dergisi’nde yayınlanmış, Gizdüşüm dosyasında yer almayan şiirleri Ka n adlı bir kitapta toplanıp İzlekçiler tarafından basılacaktır. Böylece Kaan ölümünden sonra ikinci şiir kitabını da çıkarmış olacaktır. 1999’a geldiğimizde vakıf ve İzlek dergisi dağılır. Bunun pek çok sebebi olabilir. En başta bunca maddi imkansızlığa rağmen amatör

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 15

İzlek dergisinin izleği Kaan’dır dersek fazla da abartmış olmayız. Öyle ki derginin çıkacağından habersiz olan ve sonra sürekli yazarlarından biri olacak olan Aslıhan Ünlü vakfa bir mektup yazacak ve derginin ilk sayısında basılan mektupta şöyle diyecektir:  Kaan İnce’nin şiiriyle ilk kez Varlık’ta tanışmıştım. Kısa süre sonra öldüğünü öğrenince neler hissettiğimi şu

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 14

Vakıf, aynı yılın Ekim ayında İzlek dergisini çıkarmaya başlayacaktır. İzlek Dergisinin yayın hayatına başlamasıyla ilgili ilk sayıda Ayda Erbal şunları yazmış:  Erguvan rengi bir Ankara akşamı… Heyecan dorukta… Bir dönemdir konuşuyorduk bunu ama… Yazının kan kaybından öleceği; medyanın doludizgin, durdurak bilmeden sağı solu kirlettiği, insanları sersemletip düşünmemeye yönelttiği günlerde bir dergi…

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 13

1992 yılı Kaan’ın kendi ölümüne koşarcasına şiir üzerine yoğunlaşacağı son yılı olacaktır. Dersane bitmiş ama Nizamettin Hoca’yla ilişkisi kesilmemiştir Kaan’ın. Öyle ki bu senenin ilk altı ayında Kaan ile Öğretmeni Nizamettin Uğur’un çevresinde arkadaşları Ülkü Çadırcı (Doğanay), Gökhan Tok ve Ayda Erbal’dan oluşan ve Kızılay/ Sakarya çevresindeki Balkan Kıraathanesi’nde her

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 12

Murat İsmet Tunçer de Nizamettin Uğur da yenilmiş devrimci kuşağın temsilcileridir, tıpkı Ahmet Telli gibi. Yenildik; Şimdi kim bilebilir zakkumun O kekre tadını bizim kadar Tenimize sinmiş sülfür kokusunu Soluğumuzdaki cıvayı kim duyar[1] 12 Eylül uzanılsa dokunulacak gibi duran devrimi silip düpürmüş; geride kabuğuna çekilmek zorunda kalmış eski devrimciler bırakmıştır. Fakat bu

Devamı