Ne demiş İmparator;
“ beni benden alırsan seni sana bırakmam.”
Son zamanlarda herkes ağız birliği eder gibi bir ötekileşme, bir değişik haller içinde açıkçası. Ülkenin havasından mı suyundan mı bilmem ama insanların yalnız kalmak, başka yerlere gidip kafa dinlemek arzusu gün geçtikçe artıyor gibi. Fırsatı olan yapıyor, fırsatı olmayan kendi denizinde boğuluyor.
Bir ara bende aynı durumdaydım. Kafamın içi enkaz, bedenimden ağır gelir olmuştu. Yorgunluktan geberiyorum tabirinin hakkını veriyordum. – Elbette veriyorum, metrobüs ile şehirlerarası gidip geliyorum. Beni bilen bilir.- Her neyse bu buhranlı dönemi atlattıktan sonra – hala atlatamadı, kendini avutuyor böyle.- etrafı izlemeye başladım. Kiminle konuşsam tüm sosyal medya hesaplarını kapatıp, artık kendi benliklerine dönmek istediklerini görür oldum. Peki, sonuç; kimse hiçbir hesabını kapatmadı, hatta denemeye çalıştılar ama uzak kalamadılar. Kimisi işimi oradan görüyorum dedi, kimisi ise hayat biçimim bu dedi. E kardeşim ne diye yakınıyorsunuz o zaman deyip yan yan bakan emoji koymak istiyorum buraya.
Biz ne zaman vazgeçer olduk kendimizden? Ne ara bu kadar soyutlandık benliğimizden? Bu sorulara kimisi makale yazabilir, kimisi kitap, kimisi ise tek bir cevap verebilir. Ya sen hangisisin? Sen kendini ne kadar tanıyorsun? Eline kalemi, kâğıdı alıp;
Merhaba Kâğıt,
Ben falanca kişiyim. İçimdeki ben ise; bunları bunları yapmayı seviyor ama yapamıyor ya da yapmaya üşeniyor, şunlar hobilerim, bunlar fobilerim. Dahi ben sana içimi döktüm sende beni dürt ve içimdeki ata şahlandır. Beni benden alan şeylere inat beni benle buluşturayım.
Diye yazmaya başlasanız belki de kitap yazarsınız. Kaç senedir liste yapıyorum, canım İstanbul’da gezilecek yerlerin. Bir sorun ki Sayın Little hanımefendi hangi birine gittin? Yâda sormayın verecek cevabım yok, çünkü bunları yapacak vaktim yok. Ah kapitalizm, ah canına yandığım sömürücü piyasa!
Bunca şeyden sonra inandığım tek şey; birileri için kendinizden, hayatınızdan, hayallerinizden, isteklerinizden vazgeçip onları ertelemeyin. O zaman kendinizden de vazgeçmiş olursunuz ve yaşadığınız hayat sizin olmaz. Sonra sorgularsınız. Kendinizden ve hayallerinizden vazgeçtiğiniz şeyler ya da kişiler de kalkıp size madalya takmayacağına göre ARTIK KENDİNİ ERTELEMEYİ, DIŞLAMAYI, ÖTEKİLEŞTİRMEYİ KESİYORSUN. Sonrada oh misler gibi neşe saçıyorsun, mutlu oluyorsun, kafan rahat oluyor.
You could certainly see your skills within the work you write. The world hopes for more passionate writers like you who arent afraid to say how they believe. Always follow your heart. ddbddaeeckegeced
Thanks for your nice words, We are the winners of this life if we wake up with new hopes and inner peace on any new day. As long as there are readers like you, there will be writers like us.
This design is wicked! You obviously know how to keep a reader entertained. Between your wit and your videos, I was almost moved to start my own blog well, almostHaHa! Wonderful job. I really enjoyed what you had to say, and more than that, how you presented it. Too cool! dgeedekfdcfckeed