Anasayfa > Edebiyat (Page 36)

Tek Kaldırman Gereken Sınır Kendinsin, Mohsen Namjoo Hasti

  Bazen çekiniriz kelimeleri kullanmaktan utanırız. "Ayıptır bunu kullanma, ağır ol, utanman gerek" Ama biyere varırsın ki kelimelerin sadece seslerden ibaret olduğunu anlarsın. kuralları çiğnemeye başlarsın. Çünkü kurallar bizi boğmaya başlar bir süre sonra özgür olmak istersin. Boşluk hissedersin içinde, neden uyayım dersin kurallara neyi savunayım dersin kendi kendine. Özellikle Yazarlar

Devamı

Su Çürüdü, Ahmet Telli

  Su çürüdü Yetmiş iki gündür bir dolapta kilitliyim. Yalnızca anahtar deliğinden hava giriyor ve ölü bir ışık sızıyor içeri. Yalnızlık hiç de tanrısal değil, görkemli değil. O yalnızca geçmişle gelecek, ölümle yaşam arasında kocaman bir karanlık nokta. Geçmişi ve geleceği olmayan, ölümle yaşam arasında irinli bir leke yalnızlık denilen. Şimdi ne varsa, anahtar deliğinden sızan havayla ışıkta…

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 20

Bilgelik, hayatta kalmayı başaran bir çocuğun masumiyet çağına bir ergin olarak geri dönüşüdür. Ustalıksa, çırağın intiharıdır.(…) Kayıp masumiyetinin yasını tutarak kanlı bir kalemle yazmaktansa, intiharını bir sonraki tümce için erteleyen bir çırak kalmayı seçtim. Gerçekliğin esiri ve asalağı olmaktansa, ruhumun gözünden bakarak rüya diliyle yazdım. (…) Rüya, görene aittir, ancak dil

Devamı

Gılgamış Destanı (Ölmek İstemeyen Büyük İnsan), Jean Bottéro

“(…) Gılgamış’ın, ülkesine son derece yararlı, şerefli olduğu kadar sonu belirsiz ve tehlikeli de olan, ve benzer onca seferin anılarını içeren bir girişime kalkışmasının sebebi, aslında, çevresinde dolandığını gördüğü ve kendisinde bir dehşet, bir boşluk, ve insan hayatının anlamsızlığı duygusu yaratan ölümü aşmaktı. İşte bunun için koşuyordu kahramanlıklar ve zafer peşinde;

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 19

Gülümsedi, dinlerken gözleri kavanoz dibinden derindi, şeker doluydu. Yaşamak her an ölmektir zaten, ölerek yaşar ve yaşayarak ölürüz. Her şarkının, her düşün eceli vardır ama masallar sonsuzdur. Çünkü Şehrazat bin bir gece masal anlatarak ölümden kurtulmuştur.[1] diye yazar Hızarcı Arın’ın ağzından. Daha önce de değindiğim gibi bir yazar için anlatmak ölümü

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 18

Buradan sonra Kaan’ı etkilemiş olan ve etkilemiş olma ihtimali olan edebiyatçılardan bahsedecektim. Ama hali hazırda okumakta olduğum Erol Hızarcı’nın romanı Cambazın Son Adımı’nda hem konumuzla ilgili parçalara rastladım hem de bu romanın şiirselliği hakkında birkaç şey söylemeden geçmemeye karar verdim. Henüz kitabı tam olarak bitirmiş değilim ama anlatılardan hoşlanmayan tercihi

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 17

Kaan’ın Balkan Kıraathanesindeki edebiyat topluluğundaki arkadaşları yollarına bu şekilde devam etmiştir. Şimdi de sonradan İzlekçilere katılacak olan Kaan’ın çocukluk arkadaşlarına ne olduğuna bakalım. Kaan sarnıca akan suyun sesinde hüzün şiirini “gerçek dostlarım” diyerek adadığı cem ve ercü, çocukluk arkadaşları Cem Sürücü ve Ercüment Özdemir’dir. Bir yazısında Kaan’ın “Çay ocağındaki olgun tavırları

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 16

1997’nin nisanında Kaan’ın bir kısmı İzlek Dergisi’nde yayınlanmış, Gizdüşüm dosyasında yer almayan şiirleri Ka n adlı bir kitapta toplanıp İzlekçiler tarafından basılacaktır. Böylece Kaan ölümünden sonra ikinci şiir kitabını da çıkarmış olacaktır. 1999’a geldiğimizde vakıf ve İzlek dergisi dağılır. Bunun pek çok sebebi olabilir. En başta bunca maddi imkansızlığa rağmen amatör

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 15

İzlek dergisinin izleği Kaan’dır dersek fazla da abartmış olmayız. Öyle ki derginin çıkacağından habersiz olan ve sonra sürekli yazarlarından biri olacak olan Aslıhan Ünlü vakfa bir mektup yazacak ve derginin ilk sayısında basılan mektupta şöyle diyecektir:  Kaan İnce’nin şiiriyle ilk kez Varlık’ta tanışmıştım. Kısa süre sonra öldüğünü öğrenince neler hissettiğimi şu

Devamı