Anasayfa > Books / Kargakara (Page 24)

Şairler Neden Şiir Yazar 5

Düzyazı ve mantıksal, ussal olarak kurgulanmış sağduyulu dünya Dünya yazının belirli bir biçimde kullanılmaya başlanmasıyla düzyazı ve onun anlayışının hakimiyetine girmiştir. Düzyazının bu konumunu iyi anlamak için Derrida’ya ve onun Levy-Strauss üzerine yakın okumalarına bakmakta fayda vardır. Barbarlığı uygarlıktan ayırdetmek için önerilen bütün ölçütler elendikten sonra, hiç olmazsa şu ölçüt elde tutulabilse

Devamı

Şairler Neden Şiir Yazar 4

Şair toplumu aydınlatmak için mi şiir yazar? Bu noktada meselemiz babında “şaire de peygamber gibi yol gösterici; toplumsal bir misyon yüklenemez mi?” sorusunu ele alalım. Çünkü kimine göre şairin görevi budur: Halkı aydınlatmak. Böylece şair kendiliğinden toplumsal bir peygamber konumuna sokulur. Artık ondan beklenen de tıpkı peygamberler gibi kitleleri hakikat hakkında

Devamı

Çınlama, Gültekin Emre

Gültekin Emre’nin ‘Çınlama’sını okudum. Anladığım kadarıyla kitaptaki şiirler şairin kulak çınlamasına da sebep olan ‘Tinnitus’ diye bir hastalığı yüzünden kaldığı Almanya’daki bir klinikte yazılmış. Şiirler güzel, hele bazı dizeler çok çarpıcı: “Kendime bir sokak bulmalıyım çocukluğumun ağlayıp durmadığı” Ama bence kitabın asıl güzel yanı sonunda yer alan klinik günlüklerinde bu

Devamı

Şairler Neden Şiir Yazar 3

Şair sonsuzluğa ulaşmak için mi şiir yazar? O halde sorumuz hala elimizde durmaktadır: Şair gerçekte neden şiir yazar? Genelde yazı yazma özelde de şiir yazma sebebi olarak ortaya atılan güdülerden biri de yazarın sonsuzluğa erme isteğidir. Temelinde kartezyen ruh-beden ikiliği olan bu görüşe göre değil mi ki ruh kendini sözcüklerde bulmaktadır;

Devamı

tomurcuk sevda, Nihat Ziyalan

“(…) ‘İşsiz kalmak istemiyorsan kötü adam oynarsın.’” tomurcuk sevda, Nihat Ziyalan, Komşu Yay., İstanbul, 2009, s. 18 “Yılmaz Güney Sarılık olunca ‘annem sana iyi bakar’ deyip, evlerine taşıdı beni. Annem gelip konuştu annesiyle anlamadım Kürtçe sözlerini. Sarılıp ağlaştılar, kendimi tutamadım sonunda. İşten sarhoş döndü Yılmaz; patronunun kızına, yine kendisini sevdiğini söyleyememiş. Gitmiş duvara karşı içmiş meyhanede diplediği her bardakta, kızı düşünerek. Kusarken gövdesinin seyirmesini hissettim elimde. Üst katta yatıyordu Güllü

Devamı

Lacivert Bir Oyundu İkimiz Arasında, Selahattin Yolgiden

“gecede tahta at bu kadar önemli miydi yazın gelmesi, dondurma yalayan şu köpek, kenidini ceviz ağacına asanlar, hayat? karanlıkta bir fenerin ışığı gibi uzun bir kar tanesinin toprağa yolculuğu gibi sıkıntılı bir sürü gereksiz duygu içimde (…) yaslardan döndüm uzun sakallarla bu kadar önemli miydi şu parka, kasket, eldiven şu bildiğiniz selahattin (…) hiç önemli değilim, kaldır çöpe at!” Lacivert Bir Oyundu İkimiz Arasında, Selahattin Yolgiden,

Devamı

Mutlak Yalnızlık Kuramı, Onur Erbaş

“(…) Bekliyoruz Zengin toprağın fakir çocukları, ya aşkı seçecektik ya hiçliği Devran döndüyse de devler devrilmedi Aşık öldü, aşk bitti Fakir toprağın gönlü zengin çocukları da olamadık Şimdi, nesillerce yüklü öfkemiz hiçliğin ta kendisiyiz Bekliyoruz (…)” Mutlak Yalnızlık Kuramı, Onur Erbaş, Hayal Yay., Ankara, 2010, s. 5 “Şerefe Bir erkeğin cehennemi, kalbini kırdığı kadınların hüznü kadar sıcak ve ahı kadar derin Tezat bu ya, kalbin karayel kadar soğuk ya da atlas

Devamı

Ankarada Her Akşam

https://www.youtube.com/watch?v=D1OhispBefk "Ankara’da Her Akşam Sarı soğuk sonbahar günlerinden biriydi Olan olmuştu çoktan olan olmuştu Sevgilim beni terk edeli tam bir yıl olmuştu Bunu hatırlayıp üzülmediğim günlerden biriydi Sevgisiz hüzünsüz bir akşamüstüydüm Gözlerim yağmur öncesi Okul da bitmişti gençlik de ve bu şehir bildiğim en güçlü esriklikti intihardan başka kurtuluşu olmayan Kentsoylu bir orospuydu hem güzel hem satranç bilen Düşünüyorum da ne çok intiharlar gidermemişti

Devamı