Arabanın arkasında oturuyorsun Elinde bir tüy var onu sımsıkı tutursun, rüzgar önceki tüyleri uçurdu diye..
o kadar sıkı tutursun ki parmakların acımaya başlar belki o güzel tüyün de canını yakar bu işin. bunun için camı açıp rüzgara tutarsın onu. çok keyifli olur hem senin o küçük parmakların sever rüzgarı, o tüy sevincinden duramaz çığlıklar atar savrulur düzelir güler ağlar. onu izlemeğe bayılırsın sen onu böyle seviyorsun.
Ama bir anda kaflet edersin. ve rüzgar daha güçlü çıkar senden. elinden alır o güzel tüyü ve uzaklara götürür onu..
çok üzülürsün arabadan inip onu bulmak istersin ama araba senin elinde değil. başkası kullanıyor. inmek istersen atlaman gerekir. dur dersen ve değersiz bir tüy için inmek istediğini söylersen bile durmaz o.. başka tüyler bulursun derler. nede olsa heryer tüy dolu dimi? senin tüyün ne kadar özel olsada artık insen bile onu bulamazsın. hem belki rüzgarla uçup gitmiş belki mutludur o sımsıkı tutan ellerinden kurtulmuş.
başka tüy bulmak istemezsin ama sen. bu sefer elini camdan dışarı koyup rüzgarı elinle parmaklarının arasında hissedersin. tüylere gerek kalmaz. hiç birşeyi tutmana gerek yok. elini öyle bırakırsın rüzgarda ve bir tüy gibi savrulur düzelir güler ağlar elin.
belki bunu öğrenmen gerekirdi son durağa gelmeden. inmen gerekene kadar bilmen gereken bir dersti..
Cennetin rengi
One thought on “Heryer Tüy Dolu..”