… Başı yülseklerdeydi…
Yedi el göklere uzanmıştı… ( dua eli yedi şeklinde olur farsçada \/ )
Sana giden yollar ise benim için karışıktı…
Aşkın kalbimde, mevsim ise sonbahardı…
Kaymıştı…Ayağım kaymıştı…Sonbahardı…
Dünyaya yükseldim lakin hiçbir ize rastlamadım.
Musibetlere tutuldum bazen, başımı kaldırdım ve kalktım ayağa.
Yüzün daima son bahara bakıyordu…
Sonbahardı…Kaymıştı…Ayağım kaymıştı…Kaymıştı…
Yüzünün özleminin ateşi gönlümde sanki bir ev inşa etti…
Kan seli gözümden eteğime sicim sicim akıverdi…
Hayat güneşim battı, peki ay yüzlüm neden ufukta görünmedi?
Hiç sabah olmadı…Çünkü felek, şafaktaki kızıllık misali gönlümden akan kanlarla beni kızıl renge boyamadı…
Ey sevgili! Ay yüzünü örten perdeleri indirip gökyüzündeki ayı utandır!”
Gökteki ay yüzünden çekingen durma!
Yüzündeki aya yemin olsun ki gönül, senin aşkına tutkun ve zülüflerine canını bağlamış durumda…
Yemin ederim ki yüreğime, senden ayrı olmanın ateşi düştü ey dilber!
Gel artık ey sevgili! Cemâlini göster…
Teninin renginden ve güzel kokundan gülü utandır!
Çimenliklere doğru git, gör ki ben oradayım…
Kanlı gönül! Yeter artık gonca dudaklı yarin derdinden ötürü aktığın!
mohsen namjoo nun şarkıları genel de kaç anlamlı olur. ve bu şarkı da onlardan birisi.
o yüzden farklı yorumlanabilir ve “sevgili” yahut “tanrı” yada “dini ve siyasi insanlar” için ve ya onlara karşı yorumlanabilir.
bu şarkı da Mohsen tanrının gitmesinden yada olmamasından şikayetini böyle anlatmış denir. ama dua dediği için bu tanrı değil de bir insan olması lazım.
şair sadece terk edilmiş olan bir yarin’den bahs ediyor denilebilir. ve ona karşı soğuk bir kalbinin olduğunu anlatır. başında söylediği gibi dua eli varmış inançlıymış ve o yüzden yolu benden farklıymış gibisine.
ve işte bu yüzden Mohseni severim çünkü herkes farklı anlıyor onun müziğini .
yorumlarınızı beklerim bu konuda.