21 yaşinda Balzac… Paris Üniversitesi’nde hukuk okuyor; gayesi ise yazar olmak. Ailesinin yolladığı parayla karnını bile doyuramıyor.
Köhne bir apartmanın çatı katında. Bir masa, eski bir sandalye, yatak ve küçük, puslu bir pencere.
Bir pazar sabahı bu puslu pencereden izliyor gülüşen, sevişen, vuruşan, sarhoş, ayık, cimri, cömert Parislileri; içine çekerek dönüyor masasına, alıyor kitabını eline ve diyor ki:
“Onların bugünleri varsa benim de yarınım var.”
Yarınlara aittir Balzac. Şimdinin acısını çekerek mutluluklarını inşa ettiği yarınların.
Balzac, spermlerle değil fikirlerle çoğalan insanların gayrimeşru kalıtçısıdır, saçtığı fikirler guzel çocuklar yaratmıştır.
Seni seviyorum.Balzac.❤