Kaan’ın asıl yol göstericisi Nizamettin Uğur olacaktır birçok genç edebiyatçının yaşamında olduğu gibi. Pek çok edebiyatçıya gençliğinde Nizam Hoca, yol gösterici ve yönlendirici olmuş; onları çalışmalarında teşvik etmiştir. İzlekçilerden Serdar Aydın şöyle yazar Nizam Hocası hakkında:
(…) Kaan’ın ilk şiirlerini okuyan ve onu şiir denemeleri yapması, yeni şiirler yazması için yönlendiren dershane öğretmeniydi.
(…) Deneyimi ve samimiyetiyle, söze ve dile olan tutkusuyla birçok şeyi öğrendiğimiz, bir şeyler üretmek isteyenleri her zaman yüreklendiren Nizam Hoca…[1]
O halde bir de Nizamettin Uğur’un hayat hikâyesine kısaca bakalım. Tokat-Akbelen’de 1951 yılında doğan Nizamettin Uğur edebiyatla uğraşmaya genç yaşta lise dergilerinde ve yerel gazetelerde şiirler, öyküler, eleştiri yazıları yayımlayarak başlamıştır. İlk gençliğinde işçilik ve gazetecilik de yapan Uğur arkadaşlarıyla birlikte Sanat ve Arkadaş adlı edebiyat dergilerini çıkarmıştır. Balıkesir Necati Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü bitirdikten sonra Türk Dili ve Edebiyatı lisansını Anadolu Üniversitesinde tamamlayan Uğur, 12 Eylül öncesi dönemde siyasi mücadeleye, örgütçülüğe, yayıncılığa yönelmiş ve bu ara edebi uğraşılarına bir süre ara vermiştir. Bu dönemde çeşitli meslek örgütlerinde temsilcilik, yöneticilik, şube başkanlığı görevlerinde bulunacak; siyasal dergi ve kitap yayıncılığı yapacaktır. 1980 sonrası edebiyata geri dönen Uğur’un asıl ilgi alanı dilbilim olacaktır. Hakkâri’de başlayıp Ankara’da sürdürdüğü okul öğretmenliğinden bir ara ayrılıp Diyarbakır, Kayseri ve yine Ankara’da dersane öğretmenliği yapacaktır. Üniversiteye hazırlık yayıncılığı alanında, ABC Yayınları ve Sınav Dergisi Yayınları Türkçe Bölümünü yönetir. Uğur’un yolu, Ankara’daki dersane öğretmenliği sırasında Kaan’la kesişecektir. Bundan sonra Kaan’ın intiharına kadar onun hayatında Nizam Hoca olarak yer alacak olan Uğur, intiharından sonra da onun anısına kurulan Kaan İnce Kültür ve Sanat Vakfı’nın kurucuları arasında yer alacak ve bu vakfın uzun süre başkanlığını yapacaktır. Yine bu vakıfla bağlantılı olarak İzlek dergisi ve İzlek Yayınları’nın sahipliğini, genel yayın yönetmenliğini de üstlenecektir. Daha sonra Adnan Satıcı ile birlikte Mecaz dergisini çıkaracak olan Uğur başlarda şiir, öykü ve eleştiri yazarak başladığı yazma serüvenini, daha çok deneme, inceleme ve eleştiri ile sürdürmüştür. Zaman zaman takma adlarla da yazmış olan Uğur’un yazıları Güney, Türkiye Yazıları, Yeni Olgu, Körfez, Promete, İzlek, Mecaz, Edebiyat ve Eleştiri, Kum, Ünlem, Mor Taka, Lacivert, Yasakmeyve, Varlık gibi dergilerde yer almıştır. Eylül 2007’den Haziran 2013′ kadar Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nde Türk Dili dersi ve uzun dönem yaratıcı yazarlık / yaratıcı yazma dersleri de vermiş olan Uğur, yazı ve yayıncılık hayatına devam etmektedir. Özetle Uğur, sadece bir dersane öğretmeni olmanın ötesinde; öğrencilerine arkadaş gibi davranan, hele de yazma yeteneği gördüğü öğrencilerinin elinden tutan bir ağabey ve bir dil bilimcidir. Uğur’un üniversiteye hazırlık kitaplarının dışında dilbilim alanındaki çalışmalarını içeren ve alanında büyük bir boşluğu dolduran basılmış üç de kitabı bulunmaktadır: Anlambilim / Sözcüğün Anlam Açılımı, Edebiyatın Gizi Şiirin Dili, , Anlamın Bulanık Sularında / düzanlam, yananlam, düzdeğişmece, eğretileme…,
Barış K.
- 05. 2015
[1] “Şiirin Ka(a)n’ı ya da Sonraya ‘Mektup…’, Serdar Aydın, Kurgu 2, Ankara, 2010, s. 153, 154