Anasayfa > Müntehir ve Maktul Şairler Üzerine Günceler (Page 3)

Şiirden Sızan ince Ka n 34

“Aktım ölü denizkızıyla gökkuşağı saklı mektubun içine, pulumuz rüzgar oldu, postacımız güvercin”  Kaan İnce Dediğimiz gibi Kaan’ın poetik eleğinin üstünde kalan asıl şiirleri Gizdüşüm kitabındakilerdir. İmdi Kaan’ın ‘ölüm’ izleğini sürmeye bu kitaptaki şiirlerinden devam edeceğiz. Gizdüşüm’ün ana izleği de belki söylemeye gerek yok ama: “Ölüm, gene…”[1] Kitabın ilk şiiri Kaan’ın “Elveda” dediği son

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 33

AŞKTAN  İmgelerde yaşanacak aşk bırakmadım Tüm güzellikler donup kalıverdi karşımda Hüzün kaçıyor penceremden koşarak Ölüm kayboldu geceye karışıp Bir kolunda gözyaşı diğerinde acıyla Kaan İnce Kaan’ın Ka n izlerini bu kadar sürdükten sonra hiç tereddütsüz diyebiliriz ki bu kitaptaki şiirlerinin çoğunun ardında büyük bir aşk acısı vardır. Büyük ihtimalle bu şiirler Kaan’ın fakültenin birinci yılında yaşadığı sevda

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 32

Tutuklu kollarım Şu gümüşten kapısını kırarken Ölümün En önde ben mi vardım?  Çok acı bir can çekişmeydi Yüreğimin ortasında eriyen Bürüdü geceye, ölüme benliğimi Korkunun kemirdiği yeri Kaan İnce Zaman Kıskacı şiirinde bambaşka bir Kaan çıkar karşımıza: “Kabristan durağında inecek yok”[1] diyen bir Kaan şaşırtır bizi.Ecel misafir geldiğinde  sevdanın şerefine ölüm oyununu kazanmak isteyen bir şairdir bu defa Kaan.

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 31

Kaan şiirinde aşk, gece ve ölüm birbirine bağlanmıştır çözülmezcesine: “Ölüm kokusu karışıyor yüreğimden gelen gül kokularına”[1] Bu üçlemenin ortasında bir mit kahramanına, bir yarı tanrıya dönüşür şair: Ölümün oğlu ve gecesi sevinin.  Sevinin gecesidir artık, hem de son gecesi. Gecenin ölümü imlediği yerde aşkın dirilmemecesine öldüğü gece rolünü oynamaktadır Kaan.

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 30

Sevdim ve gittim yolum aydınlık olsundu tırnaklarımdan doğan akrebin oniki boğumu umuduma ölüm sundu Kaan İnce Yaşama Sebebi bir kadın mıdır Kaan’ın. Yaşama Sebebi şiirinde bir aşkın izleri görülür gibi olur belli belirsiz. Aşk ki uyuşturucuların en büyüğüdür; anlamsızlığı güzellikle; umutsuzluğu sevgiyle örter. Gerçek bir aşktan her anlamda dönüş yoktur ki “bu aşkın dönüşü yoksa”

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 29

Hemen hemen tüm şairler için ilk kitap kaçınılmaz bir tehlikedir. Bir süre sonra şiiri tıkanan ve bir heves olarak kalan kişiler için bir ömür boyu sızlayacak bir yara; şiiri bulan ve sürdürenler içinse ilerde, “Ah keşke acele etmeseydim.”, “Şimdi olsa pek çok şiiri çıkarırdım.” denilen bir maceradır.[1] der Şükrü Erbaş. Bu

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 28

(…) çatısı sözlerden ibaret ufkum, intihara yükselen o taşkın suskunluk ve eczasız sanrılar köşetaşlarımı kanla yonttu benim. Alıcısı ölmüş bir mektup, bende kendini öldüren ikizim ve yazdıklarını kendi silenler kadar öldüm artık öyle ki şimdi gerçekten beni ikiye bölüyor: kendimi sevdiren sır ve göklerden bir gölgenin düşüp söndüğü o iki kötü mezar Yavuz Yıldırım Adnan Satıcı’nın da tespit ettiği

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 27

[et_pb_section admin_label="section"] [et_pb_row admin_label="row"] [et_pb_column type="4_4"] [et_pb_text admin_label="Text"] tek sorumlumuz gecedir  elinle bir demet bulutla gece kapıyı çaldığında şehir, en güzel köprülerini takmıştır gerdanına tüm gemileri bileğine bağlıdır, parıltılı edepsizdir, hep denizlerini göstermek ister tuğlalı yüzünde en çekici bakışı, kıpırtılı  leylak kokulu nefesi rüzgar olup estiğinde gece, yıldızlarını dökmüştür tek bir sözle kuleleri uğuldamaya başlar, gecenin bir öpüşüyle briketli kasığında bir patlama duyulur  tüm

Devamı

Şiirden Sızan İnce Ka n 26

güzüm, kervan soluğu sesimde karmaşa; kıyısız deniz, yüzdüğümüz, korkunun küçücük yüzünden güneşi bekleyen, uykusuz dirimiz, birer ölüş-bitiş gözlerimiz, bitkin, yaralı, yarım o korkusuz uyanışımız, yalan, hiç, ölümüz kimbilir ne zaman başlar, kendini bürünmeye, vurgun vurur ne zaman, gümleyen yaşam, gömün beni, yumun zamana. Kaan İnce Kaan ve şiiri hakkında yazılmış belki çok daha fazla

Devamı