Anasayfa > Books / Kargakara > Hakikat-Doğruluk

Hakikat-Doğruluk

“Hakikat (Doğruluk)”

Felsefe ders kitaplarında bu iki kavramın eş anlamlı olduğu yazılır ve öğrenci şaşırır. Çünkü kendimizi kandırmayalım dilin gündelik kullanımda ‘hakikat’e ‘doğruluk’tan çok daha yüce anlamlar yüklenmektedir ve doğrulukla hakikatin aynı anlama geldiği söylendiğinde zihinlerde ‘yüce Hakikat’in değerinin düşürüldüğü fikri uyanır derhal. Peki bu iki kavramı eşanlamlı gören felsefe ders kitaplarımızın doğruluk tanımı ve ‘Hakikat’ denince çoğunlukça anlaşılan nedir? Doğruluğun pek çok ölçütü olsa da kitaplardaki temel anlamı bir önermenin gerçekliğe uygunluğudur yani önermeye dair bir özelliktir. Oysa hakikat denince aynı doğruluk görüşünün terimleriyle konuşacak olursak anlaşılan Gerçeğin tamamına ve varlığa (düşünsel olsun fiziksel olsun inanılan olsun) uygun önerme veya önermeler kümesidir. Özetle doğruluk önermeye ait bir özellikken hakikat varlığa dair doğru önermeler olarak anlaşılmaktadır. Bütün bunları yazarken hakikat kelimesinin etimolojisine bakmaya hiç gerek görmüyorum çünkü dil yaşayan bir şeydir ve kelimenin güncel anlamı çoğu zaman etimolojik kökeninden uzaklaşır. Dolayısıyla bana kalırsa sözlüklerden yola çıkarak doğruluk ve hakikatin eş anlamlı olduğunu savunmak dilin değişimini tamamen göz ardı etmek demektir.

Sonuç olarak hakikat denen şey bu anlamıyla pozitivist bilim adamlarının tüm evreni açıklayacak o tek formülünden din mensuplarının Tanrı odaklı varlık inançlarına; klasik filozofların varlık metafiziklerinden new age mitolojilerin evren açıklamalarına vd varana kadar pek çok önermeler dizgesine tekabül etmektedir. Çoğunluk da çoğunluk tarafından kabul görmüş dini hakikatlere bağlanmayı tercih eder genelde. Bazıları da diğerlerinden herhangi birini tercih eder. Pek azı da hakikate kendileri ulaşmaya çalışır. Bunlar genelde felsefeye başvururlar ve sonuçta kendilerine bir hakikat tasarımı oluştururlar. Ne var ki bütün hakikat tasarımları sınanamaz kurgulardır. Kısacası o ‘yüce mutlak hakikati’ arayanlar da hakikate varmazlar onu inşa ederler aslında.

Hakikat kocaman kötü bir şakadır…

Kargakara
1978 Ankara doğumlu, felsefe mezunu, öğretmenlik yapan başarısız bir yazar. Kendi blogumda da meraklısına bir şeyler paylaşıyorum.
http://bariskahraman78.wordpress.com

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.