Anasayfa > Kargakara (Page 25)

Mutlak Yalnızlık Kuramı, Onur Erbaş

“(…) Bekliyoruz Zengin toprağın fakir çocukları, ya aşkı seçecektik ya hiçliği Devran döndüyse de devler devrilmedi Aşık öldü, aşk bitti Fakir toprağın gönlü zengin çocukları da olamadık Şimdi, nesillerce yüklü öfkemiz hiçliğin ta kendisiyiz Bekliyoruz (…)” Mutlak Yalnızlık Kuramı, Onur Erbaş, Hayal Yay., Ankara, 2010, s. 5 “Şerefe Bir erkeğin cehennemi, kalbini kırdığı kadınların hüznü kadar sıcak ve ahı kadar derin Tezat bu ya, kalbin karayel kadar soğuk ya da atlas

Devamı

Ankarada Her Akşam

https://www.youtube.com/watch?v=D1OhispBefk "Ankara’da Her Akşam Sarı soğuk sonbahar günlerinden biriydi Olan olmuştu çoktan olan olmuştu Sevgilim beni terk edeli tam bir yıl olmuştu Bunu hatırlayıp üzülmediğim günlerden biriydi Sevgisiz hüzünsüz bir akşamüstüydüm Gözlerim yağmur öncesi Okul da bitmişti gençlik de ve bu şehir bildiğim en güçlü esriklikti intihardan başka kurtuluşu olmayan Kentsoylu bir orospuydu hem güzel hem satranç bilen Düşünüyorum da ne çok intiharlar gidermemişti

Devamı

Hüzüncül, Ahmet Duran

“(…) geçiyor izleri yağmurda ya da karda içi çamur dolu adam. (…)” Hüzüncül, Ahmet Duran, Hayal Yay., Ankara, 2008, s. 9 “(…) hayat vazgeçilmez yalnız umut sokak köpeklerinin karnında aç ve aciz.” agy s. 12 “Uğultu I. bir yokluk masalı kahramansız uzun ıssız yollar yaş takır takır geçer an dolar kan gitmeyen akşamlar tüner beyaz güneşler üşütür buluta sarılmış zıbını günün aydınlık geceler uyutmaz söndürün içimin ışıkları çırpınan gözlerim var uzaktan kuş sanılır tanın orta yerinde hüzüncül zırhlar

Devamı

Zaman ve Anlatı: Bir, Paul Ricceur

“(…) Her anlatısal yapıtın sergilediği dünya zamansal bir dünyadır hep. Ya da yapıtımızın değişik yerlerinde sık sık yineleyeceğimiz gibi şöyle de diyebiliriz: Zaman ancak anlatısal olarak eklemlendiği ölçüde insan zamanına dönüşür; buna karşılık olarak da anlatı ancak zamansal deneyimin özelliklerini gösterdiği ölçüde anlamlı hale gelir. (…) (…) (…) Ama ben, zamanın paradokslarıyla

Devamı

Kadın ve Adam Beklerken

Kadın ve Adam Beklerken Uzaklarda başka şehirlerde kocaman parlak gözlü sıcacık genç bir kız vardı genç bir kızın uçarı gülümseyişlerine gizlenmiş gerçek bir kadın ‘Kadınım benim’ diyemezdi adam Uzaklarda bir ses bir şiir bir imgeydi kadın için olsa olsa Ayrılık da sevdaya dahilse onlar ayrılıkla başlamışlardı belki de aşka Çünkü bilinmez ki aşkın ne olduğu bilinen şeyler gibi kaybedemez ya büyüsünü Evet, yalnız

Devamı

Şairler Neden Şiir Yazar 1

“Şiir yazmak zorunda mıyım, öteki insanlardan ayırmak için kendimi? Tanrı korusun!” Lautreamont Derler ki ünlü bir veli, Muhammed’in İsra ve Miraç mucizelerini kıskanarak şöyle dermiş: “Ben onun yerinde olsam bir daha dönmezdim. Tanrının katına çıkmışken geri dönmek niye?” Bu rivayet veli ve peygamber arasındaki farkı anlatmak için söylenir. Peygamber insanlara yol göstermekle

Devamı

Alfa ve Omega

Alfa ve Omega Aslolan sessizlikti. Tahammül edemezlik kendine Alfa ve Omega adını verdi. Oysa o da her şey gibi ‘ve’ydi. ‘Ve’nin içindeki kan ‘Ben’ diyor Kendine hep yeni isimler buluyor İnsan sessizliği hep kendi sözleriyle bozuyor Çün sessizlik hep susar hep mağrurdur üzerindeki çığlıkları kulağı kapalı yutan yaşlı okyanus gibi Barış Kahraman, Karganın Günlükleri, Kurgu Kültür Yayınları, Ankara, 2014, s.118

Devamı

Şaman İmgesi Üzerine Sayıklamalar

“… Şaman olmaktan kaçınan kimse sonunda ya delirir, ya da ölür.”(Cemal Şener, Şamanizm, Etik yay, İstanbul, 2001, s.22) Bütün sayıklamaları ölmemek içindir şamanın ve edebiyatın çoğu da bu sayıklamalardan oluşur. Sayıklama bir tür kendi kendine konuşmadır bilinçsizce. Tıpkı rüyalar gibi… Birisine değil kendi kendinedir. Sayıklayan sözlerini dizginleyemez, düş gören düşünü. Zorunlulukla

Devamı