“Üçüncüsü güzel yüzlü insanlardır ki ehli diller onunla görüşmeğe meyleder. Sohbetini ganimet, ona hizmeti canlarına minnet bilirler. Nasıl ki şöyle demişlerdir:
Azıcık cemâl, çok maldan iyidir. Güzel yüz, hasta gönülerin merhemi, bağlı kapıların kilididir.
[Güzeli, anası, babası kahr ile kovsalar ehemmiyeti yoktur. O nereye gitse izzet, hürmet görür.
Tavus tüyünü Mushâf-ı Şerifler arasında gördüğüm zaman ona hitap ile dedim ki: «Bu kadarını senin derecenden fazla görüyorum.»
Tavus tüyü bana cevap olarak şöyle dedi: «Sus, güzel nereye gitse, kimse onun önüne elini uzatıp dur demez.»
Bir çocukta güzellik, dilberlik olunca, babası ondan uzak da olsa zarar yoktur.
O bir incidir, isterse sedefi olmasın. Tek inciye herkes müşteri bulur.]”
Bostan ve Gülistan, Şeyh Sadi-i Şirazi, Çev Kilisli Rıfat Bilge, Meral Yay-Can Kitabevi, İstanbul, 1980, s. 421, 422