Anasayfa > Edebiyat > Kitaplar (Page 6)

VARLIK VE ESTETİK (4)

HEİDEGGER İmdi biraz da Nietzsche’de “kendi kendini doğuran” bir sanat eseri olan dünyayı “kendi kendini yazan bir şiir” olarak gören Heidegger’in görüşlerine bakalım. Heidegger’in Husserl etkisi ile kendine özgü bir varoluşçu felsefe oluşturduğunu söylemek mümkündür. Diğer taraftan Heidegger, kendi felsefesinin Sartre tarafından yanlış anlaşıldığını ve varoluşçuluğun düşüncesini açıklamak için doğru bir

Devamı

VARLIK VE ESTETİK (3)

NİETZSCHE Varoluşçuğun öncülleri olmak bakımından Schopenhauer’in ardılı diyebileceğimiz Nietzsche ise varlık karşısındaki tavır bakımından Schopenhauer’in tam tersi bir öneriyle çıkacaktır karşımıza. O yaşama istencini reddetmek yerine bu istence sıkı sıkıya sarılmayı; “güç istencini” önerecek ve yaşamı reddetmesi bakımından sürü ahlakının temsilcisi olarak gördüğü Hıristiyanlığa savaş açacaktır. Çünkü Jaspers’ın da dediği

Devamı

VARLIK VE ESTETİK (2)

SCHOPENHAUER Anlamsız dünya karşısında hedonizmden çok farklı, belki Kynik Okulu tarzı asketik bir tavrın devamı olabilecek bir görüşe de Schopenhauer’de rastlarız. Schopenhauer, Spinoza’ nın aksine karakteri ve felsefi görüşü arasında çelişkiler olan bir düşünürdür. Bir yandan kendisini kötümser bir kurtuluş öğretisi sunan Budiz-me benzer bir dinin kurucusu sayarken bir yandan

Devamı

VARLIK VE ESTETİK (1)

A) Anlamsız Varlık Karşısındaki Felsefi Tavırlar 1. HEDONİZM  Anlamsız varlık karşısında felsefi tavırların en önemlilerinden biri Kirene Okulu’nun, yani Sokrates’in öğrencisi Aristippos’ un (MÖ 435-355) öğretisi olan hazcılıktır (hedonizm). Varlığın anlamsızlığı karşısında hazzın mutlak anlamda iyi olduğunu; insan eylemlerinin nihai anlamda haz sağlayacak bir biçimde planlanması gerektiğini; sürekli haz verene yönelmenin en uygun

Devamı

VARLIK VE ANLATI (9)

FELSEFİ TARİHİ ANLATI  Hegel ve Marx gibi filozoflar da zamanı kendi felsefi görüşlerine göre anlatılaştırma çabalarına girişeceklerdir. Bunlara da felsefi tarih anlatıları diyorum. Hegel tarihi başlangıçta kendi kendine bir olanak halinde olan Geist’in (ide, akıl, söz, tin) diyalektik bir biçimde bir ereğe doğru gelişim süreci olarak ele alacaktır. Ereği bilinç

Devamı

VARLIK VE ANLATI (8)

Panteizm Şimdiye kadar söylediklerimizden de anlaşılacağı üzere İbrahimi dinlerin Ortodoks mezhepleriyle Tasavvuf ve Hinduizm arasındaki temel fark, tek kelimeyle bu ikisinin de İbrahimi dinlerin Ortodoks mezheplerinden farklı olarak panteist bir anlayış içermesidir. Burada şunu da belirtmek isterim ki Tasavvuf içinde yer alan Mevlana ve Şems gibi pek çok düşünürün İbrahimi dinlerin

Devamı

VARLIK VE ANLATI (7)

Hinduizm ve Tasavvuf Buraya kadar Hinduizm ve İbrahimi dinler arasındaki benzerliklere dikkat çektik. Gelgelelim Hinduizmle asıl benzerlik İslam’ın özgün bir yorumu olan Tasavvufla arasında olan benzerliktir. Tasavvuf her ne kadar İslam’ın içinden çıkmış ve onun bir yorumu olsa da Sunni İslam’dan bir hayli uzaklaşmış, denebilir ki asıl yayılma ve genişleme alanını

Devamı

VARLIK VE ANLATI (6)

Artık ‘arkhe’ ve Atman’ın benzerliğinden bahsettiğimiz bu büyük parantezi kapatarak konumuza kaldığımız yerden devam edebiliriz. Hinduizmin, İbrahimi dinlerle benzerliklerinden bahsederken sanıldığının aksine monoteist özellikler barındırdığını söylüyorduk. Şimdi yine kaynak metnimiz Upanişadlarda bu monoteistik söylemleri izini sürmeye devam edelim: “ ‘Size bir sorumuz daha olacak: Agni, Vayu, Aditya, Zaman, Soluk, Yiyecek, Brahma,

Devamı

VARLIK VE ANLATI (5)

Atman ve Arkhe Buna rağmen Upanişadlara dikkatle baktığımızda Atman’ın İlkçağ filozoflarının arkhe olarak düşündükleri çoğu şeyle özdeşleştirilebildiği görülür ve Atman da Arkhe gibi bütün diğer varlıkların kendisinden meydana geldiği özdür. Bu durum Çhandogya Upani-şaddaki şu sembolik anlatımda ifadesini bulmaktadır: “Sevgili oğlum, tıpkı çamurdan yapılmış türlü türlü cisimler gibi, cisimlerin adları değişik

Devamı