Anasayfa > Books / Kargakara > Lazca Üzerine, Goichi Kojima

Lazca Üzerine, Goichi Kojima

Lazcayı bugün kaç kişi konuşuyor?

Kimse bu soruya kesin cevap veremez, çünkü inandırıcı rakam veren istatistik mevcut değildir. Bazen ‘şahsen tahmin’ olarak duyulan rakamların 250.000 kişi cıvarını göstermekte olduğunu ancak söyleyebiliyoruz.

Bu rakam zaten gittikçe azalmaktadır. Büyük şehir veya yutdışına göç edenlerin çocukları genelde Lazcayı ‘anlıyor da konuşamıyor’. Doğu Karadeniz Laz köylerinde yaşayanlar arasında da çocuklarına Lazcayı öğretmeyenlere çok sayıda rastlanmaktadır. Lazca, korumak için bir şey yapılmazsa bir, iki, bilemedik üç kuşak içinde kaybolma tehlikesinde bulunan binlerce azınlık dillerinin biridir.

Lazca hangi dil grubuna aittir?

Lazca hakkında bilimsel araştırma ‘ancak bugün başladı’ denebildiği kadar yeni ve pek nadir bulunmaktadır. Ciddi karşılaştırmalı dilbilimsel çalışma yapabilecek seviyeye henüz varılamamıştır. Buna rağmen Lazcanın Güneybatı Kafkas Dil Gurubu içinde yer aldığını söylemek yanlış sayılmayacaktır. Bu dil grubunun diğer üyeleri, Megrelce, Gürcüce ve Svanca’dır. Bu diller arasında Lazca’ya en yakın dil Megrelce’dir.

Lazoloji tarihçesi

1929 yılında SSCB Sohum’da (bugün ki Gürcistan Sohum’u) yayımlanan ‘Mçhita Mrunçxi’ (Mç’ita Mrun3xi) adlı dergi, bilinen ilk Lazca yazılı eserdir. Sorumlu redaktörü olarak İskender Chitaşi (3’itaşi) adının geçtiği için bu dergide tanıtılan ilk Lazca alfabe ‘3’itaşi alfabesi’ olarak adlandırılmaktadır.

İskender 3’itaşi’nin SSCB’de yazdığı Lazca, nedense o çağda da bugün de Türkiye Cumhuriyeti’ne ait olan Arhavi yöresinin diyalektidir.

Fransız ünlü dilbilimci Georges Dumézil, 1967 yılında Paris’te Laz masallarını yayımladı. İstanbul’da tanıştığı Arhavili Lazlardan bu dili ve masallarını öğrenmiştir.

(…)

1984 yılında, Almanya’da, Latin harflerini kullanarak Georges Dumézil’in transkripsiyon sistemine dayalı bir Laz alfabesi hazırlanmıştır (Fahri Lazoğlu (Kahraman), Lazuri Alboni: Lazuri Ç’aralepe, Parpali 1, Gundelfingen). Lazoğlu diye soyadının mevcut olmadığına göre, ‘Fahri Lazoğlu’, bir takma adı olsa gerek.

O dönemde Türkiye, resmi ideoloji olarak ülke içinde azınlık dillerinin var olduğunu kabul etmemeye çalışıyordu. Azınlık dillerini konuşmak ve yazmak kanunen yasak idi. (Üç istisna vardı: İstanbul’da konuşulan Rumca, Ermenice ve Ladinoca.) Yeni bir Lazca alfabeyi sunan birinin gerçek adını açıklayamaması, o çağda ‘normal’ idi.

Bu metnin yazarı, Goichi Kojima’ya, 1986 yılında Lazca, Zazaca, Kürtçe (Kurmanci) gibi Türkiye’de konuşulan azınlık dillerini alanda incelemesi için ‘ilmi araştırma vizesi’ verilmişti. Pazar’dayken bir düğüne davet oldu. Gidemedi. Düğünde Lazca bir şarkıyı söylemek istediğinden dolayı gitmesi yasaklanmıştı. Birkaç gün sonra, vizesi hala geçerli olduğu halde ‘yurtdışına kendi isteği ile çıkmasına davet’ edildi.

Türkiye yasanın 12 Nisan 1991’de kaldırıldığı dünyaya tanıtıldı. Bu tarihten itibaren artık bu ülkede azınlık dillerini ‘günlük hayatında konuşmak’ yasak olmaktan çıktı.

Türkiye’de yaşayan Lazların Lazca yayımlama eylemi, 1993 yılında Ogni adlı dergiyle başladı. (…)

Dergi hiç bir siyasi eylem yapmadığı halde ‘bölücülük’ suçlamasıyla mahkemeye verilip kapandı. (Mahkemeye verilen sorumluları çok daha sonra hepsi aklanmışlar.

1999 yılında ilk Lazca-Türkçe sözluk İstanbul’da yayımlandı (Akyüz Yayıncılık, İstanbul). Genç yazarları (Pazarlı Laz İsmail Avcı Bucaklişi ile Fındıklılı Laz Hasan Uzunhasanoğlu), hiç dilbilimsel bilgileri olmamasına rağmen büyük anadil sevgileri ile devlere yaraşır teşebbüsü ele almışlar.

(…)

2 Ağustos 2002 tarihinden itibaren Türkiye’de azınlık dillerinin okutulması, yayımlanması v.s yasal oldu. Ama azınlık dil kursunun açılması için bir sürü bürokratik engellemenin bulunduğunu dünya medyaları bildiriyor.

İlk Laz müzik kitabı 2003 Nisan ayında İstanbul’da yayımlandı: Laz Şarkıları, Goichi Kojima, Chiviyazıları, İstanbul. Bu tarihten önce de Lazca olarak söylenen şarkıların kasetleri ve CD’leri piyasada kolayca bulunuyordu. Buna rağmen kimse Laz müziğinin notalarını partisyon haline getirip yayımlamamıştır. Laz müziği, paralel dötlü polifoni, 5/8 veya 7/8 gibi ritmler, mi gamı vs özelliğini taşımaktadır. Ninni, ağıt, imece gibi…

Sonsuz zenginliğini gösteren Laz şarkıları arasında en çok sayıda bulunanlar şüphesiz aşk şarkılarıdır.

Goichi Kojima ile İsmail Avcı Bucaklişi tarafından hazırlanan ‘Lazca Gramer / Lazuri Grameri / Laz Grammar’, Temmuz 2003’te İstanbul’da yayımlandı. (…)”

Ali İmdat Özçakmak, Dünden Bugüne Arhavi, İstad Kültür Yay., İstanbul, 2014, s. 334

Kargakara
1978 Ankara doğumlu, felsefe mezunu, öğretmenlik yapan başarısız bir yazar. Kendi blogumda da meraklısına bir şeyler paylaşıyorum.
http://bariskahraman78.wordpress.com

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.