Anasayfa > senbiyah

Kahrolası Sen!

https://www.youtube.com/watch?v=X_fZYJqFLhU Dün gece rüyamda gördüm onu. Bizim evdeydiler ama bizim evimiz değildi o. Yemin edebilirim öyle olmadığına. Kahrolası! Rüyamda bile evliydi. Kucağında kızı... Nasıl da sevgiyle kucaklıyordu onu. Nasıl da sakindi öyle, sanki gün aşırı girip-çıktığı bir evdeydi. Sonra annesi de yanındaydı. Sonra bir kaç kuş da vardı yanlarında getirdikleri. Cinsini

Devamı

Kendinin Düşmanı – Pulsar 4

O bilmezdi başkasını. Hem ben de bilmem. İnsan kendisinden başkasını nasıl bilebilir ki? Kimin kendisi için yarattığı bir şaşkınlığı yok ki? Zaman zaman şaşırdığımız olmuyor mu kendimize. Sahi; sen hiç mi şaşırmadın kendine? Hayret ya Hu! O gün daha çok şaşkındı. Uzun uzun izledi geceyi. Uzun uzun ağladı gök yüzüne karşı.

Devamı

Eridi! Yemin Ediyorum Eridi! – Pulsar 3

Hiç durmadan aynı şarkıyı tekrar ediyordu. Hiç kapanmayan... Yorgunluktan ölen makine. Şöyle diyordu; Ohh, can't anybody see  We've got a war to fight Never found our way  Regardless of what they say https://www.youtube.com/watch?v=WQYsGWh_vpE Tarif edilemeyen bir baş ağrısı, şiddetle sarstı uykusundaki ölümlüyü. Yüzü acıyla buruştu, elleri gözlerini yokladı. Korka korka araladı usulca göz kapaklarını. Temkinli bakışları odasındaki son ışık huzmelerini aradı. Neyse ki, kıyıda köşede can çekişen bir kaç güneş ışığı

Devamı

Bu Bir Sonun İsmidir – Pulsar 2

"Bu bir sonun ismidir. Henüz gelmemiş bir yarının geçmişe seslenişi.. Duyar gibi olduğum sesindir. Konuşuyorsun başkalarına, kulaklarına fısıldıyorsun sağır olmalarına karşın. Ne çok anlatıyorsun beni. Ne çok kirletiyorsun! Senin için kurulmuş cümlelerin cümlesine ihanet ediyor ve sana aşk ile yazılıp-çizilenleri, çiziyorsun keskin tırnaklarınla. Sesimle uyuyakaldığın geceleri, hatıra gelmeyen bir rüyaya

Devamı

Kaç dakikam kaldı? – Pulsar 1

  Saçları ıslaktı. Islak ve kirli. Dudaklarının arasından süzülen gri duman, henüz öğrenilmeyen bir dilin harfleriymiş gibi sembolik olarak yükseliyordu gözlerinin önünden. Yakarak ve yaşartarak… Elini ağzına götüremeyecek kadar büyük bir yorgunluk oturduğundan üzerine, ağzının ucunda eğreti duran sigarası göğsünün üzerine büyük bir hınçla tükürdü. Son bir gayretle elini kaldırdı ve göğsünün

Devamı

Az Ötede Yapabilir misin Yaramazlıklarını?

  Yürüyorum. Çift yürürdüm yolları tek başıma. Gider ve dönerdim. Dönüp dolaşıp aynı marketin önünden geçer, aynı evin merdivenlerinden sekerdim. Zorlasam; şimdi getirebilirim burnumun dibine, kaldırım kokusuna karışan portakal çiçeklerini. Bir gün tek yürümeye zorlandım. Tek sayıyla çıkıp, dönüşü olmayan ve merdivenleri üst üste çok birikmeyen başka bir evde aldım soluğumu. Yorgunluktan

Devamı

Hep Senin Gö(Yü)zünden

Yeni yeni tanımaya başladığımız insanlar olur hayatınızda. Bazen insanların yüzlerini inceleriz. Bu yüzleri incelerken; kaşların gözlere orantısını, uzunluğunu kirpiklerin, kıvrımlarını mimiklerin, dudakların pembeliğini ve dolgunluğunu, narinliğini falan ararız. Eğer beğenmezsek; başka bir şeye ihtiyaç yoktur. Lüzumsuzdur içimize sinmeyen bu bakışların; ne düşünerek baktıkları. Bakmakta iken içinden geçirdikleri... Fikirlerin ne önemi

Devamı

Zıt Kutuplar Balesi

Sokakta yüksek sesle tartışan insanlar, diğer odada anlatılmaya çalışılan yüksek sesli fikirler, havlayan ve birbirini tartaklayan sokak köpekleri, takvim tutmayan mart kedileri ve kafamın içinde tepinen düşünceler... Selamlaşan korna sesleri! Hem neden korna ile selam verir ki bir canlı? Tatlı bir merhabaya, boğuk ve yeknesak bir düdükle ihanet eder? Tabi

Devamı

Rüyalı Geceler – Amr Ismail

Bazı merhabalar zamansız olur. Bazı zamanlarsa; merhabasız! Bana kalırsa ilki ikincisinden daha fazla evcildir, daha fazla sıcak ve daha az siyah. Merhaba, ben Siyah! Kısaca Senbiyah de lütfen! :) Bütün başlangıçlar içinde umudu barındırmalı. Aksi takdirde gönülsüzce yapılan bir iş, can sıkıcı bir uğraş bulabilirsiniz kucağınızda. Yaptığımız işten haz ve mutluluk almıyorsak,

Devamı