Blog

Bostan ve Gülistan, Şeyh Sadi-i Şirazi

“Üçüncüsü güzel yüzlü insanlardır ki ehli diller onunla görüşmeğe meyleder. Sohbetini ganimet, ona hizmeti canlarına minnet bilirler. Nasıl ki şöyle demişlerdir: Azıcık cemâl, çok maldan iyidir. Güzel yüz, hasta gönülerin merhemi, bağlı kapıların kilididir. [Güzeli, anası, babası kahr ile kovsalar ehemmiyeti yoktur. O nereye gitse izzet, hürmet görür. Tavus tüyünü Mushâf-ı Şerifler arasında

Devamı

Bostan ve Gülistan, Şeyh Sadi-i Şirazi (II)

“YEMEN PADİŞAHININ HATEMİ TAYİ İLE HİKÂYESİ Bilmem ki bana bu hikâyeyi kim söyledi. Hikâye şudur: Yemen’de bir padişah vardı. Bu padişahın di­ğer adlı, şanlı padişahlardan ileri idi. Hazine bağışla­mada benzeri yoktu. Ona cömertlik bulunu denilse, ya­raşırdı. Çünkü eli yağmur gibi para saçardı. Bu padişah, kendisini dünyanın en cömerdi bildiği için, kimse onun yanmda

Devamı

Sorunum Ekmek Değil, Su Değil, Pishdaramad, Ali Azimi sözleri

 Yalnızlık insana neler yaptırır? O duygular ne kadar güçlenir, İnsanda nereye kadar ilerler? Yalnızlığı şiir'e, müziğe, resime dökmek nasıl bir güç gerektirir? Bazı insanların bunu yapabilecek özel yetenekleri var, biz anca selfie çekip paylaşırız ama onlar hislerini paylaşırlar. Ali azimi - pishdaramad şarkı sözlerini size çevirdim. Türkçesi internet üzerinde yoktu. Aslında ilk başta değerli birisi için

Devamı

Kitabü’t-tevasin, Hallac-ı Mansur

“Pervane ışığın çevresinde sabaha kadar uçar da bu hali en tatlı sözlerle hikaye etmek için şekillere döner. Sonra nazlanıp övünür de vuslatta kemale özenerek gururlanır. Kandilin ışığı hakikatin ilmi; sıcaklığı hakikatin hakikati, Alevin içine dalmaksa hakikatin hakkı. Ve pervane doymadı ışıkla, hararetle; attı kendini alevlere. Şkilller hala beklemede. Haber verecek diye bakış

Devamı

Sarhoş sarhoş ayaklarını vurarak ateşe atıldı.

Mantıku’t-Tayr, Feridettin-i Attar “Bir gece pervaneler, daracık bir yere toplanıp mumu araştırmaya koyuldular. Hepsi de deiler ki: Birisi gerek ki istediğimizi arasın, bulsun. Bize birazcık olsun haber getirsin! Bir pervane uçup gitti. Uzaktan bir köşk gördü; köşkün içinde de nur gibi bir mum vardı. Dönüp defterini açtı; anladığı kadar mumu anlatmağa çalıştı. O toplulukta ulu

Devamı

Bostan ve Gülistan, Şeyh Sadi-i Şirazi

“PERVANENİN (2) ŞEM’A OLAN RİYASIZ MUHABBETİ HİKÂYESİ Birisi pervaneye şu sözleri söyledi: «Hey minimini­cik kuş. Haydi, sen kendine yaraşır bir dost tut. Biraz muvaffakiyet ümit edebileceğin bir yola git. Sen nere­desin, mumu sevmek nerede? Semender değilsin, öyle ateşin etrafmda dolaşma. însan iptida yiğitliğini dene­meli, sonra cenge girmelidir. Yarasaya bak, güneşten nasıl saklanır. Demir

Devamı

Edebiyat Üzerine Makaleler, Ahmet Hamdi Tanpınar

“Yalnız şiirdir ki yazıldığı lisanın malıdır. O lisanda okumak şartıyla güzelliklerine sahiptir, vardır. Çünkü şiir dilin özüdür, kokusudur, lezzetidir, musiki kabiliyetidir, yahut bunlardan doğan hususi bir şekildir. Hepsinin birden doğurduğu hususi ve canlı bir şekil ki, hatta aynı dilde bile başka bir surette tekrar edildi mi kendisi olmaktan çıkar. Çünkü

Devamı

Yeraltı, Erhan Küçük

"(...) Kimsesiz bir hikayeydim okunmaya değmiyordu (...) Adı rengi unutulmuşluğun Çocuklarım gibiydi, (...) (...) Yalnızlık gürültülüydü Susmak için iki kişi gerekiyordu" Yeraltı, Erhan Küçük, Bencekitap, Ankara, 2013, s. 9 "iskarpin Sokaktan geçenler var görülüyor Cep aynası alanlar, bütün gün kendilerini bir yerlerde unutanlar Kitap okuyanlar, balık tutanlar, simit satanlar Toplu bir ayin gibi sıkıntının gölünde Oradalar, buradalar ve durmadan karışan (...)" agy s. 10 "(...) değiştirdin Okyanusa bakmanın

Devamı