Anasayfa > Edebiyat (Page 16)

Çağdaş İspanyol Şiiri Antolojisi, Haz: Jaime B. Rosa-Metin Cengiz-Müesser Yeniay

“ANTONİO GAMONEDA (…) (…) Belki de ben kendini terkeden kişiyim Ve ıstırabımdan habersiz yok olup gideceğim, (…) (…)” Çağdaş İspanyol Şiiri Antolojisi, Haz: Jaime B. Rosa-Metin Cengiz-Müesser Yeniay, Şiirden Yay., İstanbul, 2013, s. 10 “MARGALIT MTITIAHU (…) İzin verme korkunun seni bu denli sevmesine.” agy s. 16 “MARILY MORALES SEGOVIA (…) Seviyorum ismini ağzımda büyüyen ve seni ünlemeye koşan (…) Kürtleri ve Filistinlileri gördük başlarını sokacak bir toprakları

Devamı

Özel Bir Şiir

ÖZEL BİR ŞİİR   canıma   Biliyorsun ya kaç yaşında olurlarsa olsunlar hep çocuklar kaybolurlar ya sokaklarda ya rüyalarda düşlerinde, hayallerinde, kabuslarında Alaycı gülüşlerinin altında zavallı adamlar yatar Uykularından ağlayarak uyanırlar ve kaybolan çocuklar dilenci olurlar Yazık…   Sonra belki sen bulursun onlardan birini İnanırsın güvenirsin Elinden tutarsın onun Hem iyi hem güzel kadın Söylemesem yinelemesem olmaz (Şairane olmadan duramazlar kötü şairler) Bir ‘ay parçası’ hem parlak hem yumuşak ve çocukların huzurla uyuduğu sıcacık

Devamı

Büyülü Bir Kitap, Sonsuz Gül, Jorge Luis Borges

“Bizon Dağlık, puslu, anlaşılmaz, Sönmeye yüz tutmuş kor kızılı, İri yarı, ağır aksak dolaşıyor başı boş Yalnızlığında tükenmeyen bozkırının. Silahlanmış alnını yukarı kaldırıyor. İçinde Uyuklayan öfkesiyle bu çağlar öncesi boğada Vahşi batının kızıl derililerini görüyorum Ve Altamira’nın yitmiş insanlarını. Sonra bakıyorum, izgesini yansıtan aynası Beelk olan insanca zamanı yok sayıyor. Ne zaman umrunda onun ne de geçmişten Bugüne akan yaşamı, öylesi değişken

Devamı

Madem Sınırsız Bir Gücüm Var Niye Bir Kaplan Yaratmayayım

Yaratan, Jorge Luis Borges “(…) Çocukluk gelip geçti, kaplanlar ve kaplan tutkusu eskidi ama hala rüyalarıma girerler. Ve hala o bilinçsiz, kaotik ortamdalar ve şöyle oluyor: Uyurken herhangi bir rüya dikkatimi dağıtıyor ve birden rüya olduğunu anlıyorum. O zaman şunu düşünüyorum: Bu bir rüya, istencimin eğlenmesi, madem sınırsız bir gücüm var

Devamı

Penguenin Kravatını Yırt, Shahin Najafi ,Tramadol Sözleri

Evet Gümüş Diş çeviri ekibi Yine sizinledir. Bu sefer Harika bir Rap parçasıyla karşınızda!! değiliz belki yanınızdayız.. Seçilen sanatçımız Shahin Najafi, İranlı ve Kürt kökenli sürgün edildikten sonra Halihazır'da Amerikada yaşamakta. Günümüzdeki uyuşturucu kullananlara yada kullanmadan uyuşanlara hitap ediyor şarkı.. Sözleri biraz Küfür içerir. ama bütün Rap şarkılarında genelde böyle olmuyor mu zaten? yüzeysel bir

Devamı

Yazar Yok Yazı Vardır, Varolma Özgürlüğü, Domingo Notaro

“(…) Borges der ki yazar yok yazı vardır ve Flaubert Madam Bovery benim işte yazar (…)” Varolma Özgürlüğü, Domingo Notaro, Çev: Utkun Olgun, Ali Osman Tezcan, Kanguru Yay., Ankara, 2010, s. 49 “(…) herkes Dünyada tek ancak VAROLMAya yetmiyor (…)” agy s. 69 “7 Şair Tanrı tanımaz yüreğindek sayfalar açarsın kapamazsın tehlikeye atmak aydınlatır açınlamayı ya da eylem açar hızlıca arar dinamiği kendinden akma getirir uyumu ve kök salmadaki altüst olma iüreti labirent hala oyunda ya da boyundurukta sınamak ya da yok olmak çağların sessziliğinde dizeden dizeye nehir

Devamı

Seçme Şiirler, Gabriele D’annunzio

“(…) Trieste kentinin üstünde uçarken zorunlu iniş yapar ve gözünden yaralanır. Birkaç ya Venedik kentinde, Canal Grande üzerinde Casa Rosa’da kalır. Gözleri bandajlı biçimde ve hareketsiz yazarken ‘Il Notturno’ (Geceye dair) adlı yapıtını kaleme alır. (…) 12 Eylül 1919 tarihinde 287 gönüllü asker ile birlikte Fiume kentini işgal eder. İtalyan Hükümeti Fiume’yi ele

Devamı

Doğu-Batı Divanı, Goethe

“(…) Söz gelimi, evrensel düşünürün İslam dini hakkında beyan ettiği müspet sözleri kontekstinden tecrit ederek onun Müslüman olduğuna delil göstermek, şairi yeni Cami’ye imam etmekten farksızdır ki maalesef ülkemizde buna da şahit olduk. Böyle bir teşebbüs hem Goethe’ye ve hem Türk okuruna yapılabilecek en büyük haksızlıktır; okurla yazarı buluşturacak asıl

Devamı

Bostan ve Gülistan, Şeyh Sadi-i Şirazi (IV)

“(…) Kaygu, sevinç her ikisi de geçer. İnsan ölünce ikisi de savuşur gider. Madem ki ölüm var, ha birisinin başında taç olmuş, ha birisinin boynunda vergi yükü bulunmuş. Birisi Zühal’e kadar yükselse, birisi de zaruretten zindana girse, ölüm kapısından içeri girince müsavi olurlar. Ecel her ikisinin üzerine saldırınca, birbirinden tanınmaz olurlar. (…)” Bostan ve Gülistan,

Devamı