Anasayfa > Books / Kargakara > Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe PROLEGOMENA, İmmanuel Kant

Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe PROLEGOMENA, İmmanuel Kant

“(…)

HUME herşeyden önce Metafiziğin bir tek ama önemli bir kavramından, yani n e d e n  ve      e t k i n i n  b a ğ l a n t ı l ı l ı ğ ı kavramından (dolayısıyla buııun sonucu olarak ortaya çıkan kuvvet ve eylem gibi kavramları da gözönünde bulundurarak) yola çıktı ve bu kavramı kucağında büyüttüğünü ileri süren aklı, kendisine hesap vermeye ve şu soruyu yanıtlamaya çağırdı: akıl hangi hakla bir şeyin öyle bir yapıda olabileceğini düşünebiliyor ki, bu şey konduğu takdirde bununla başka bir şey de zorunlu olarak konsun; çünkü neden kavramı bunu söylüyor. HUME, aklın a priori olarak ve kavramlardan hareket ederek böyle bir
bağlantılılığı düşünebilmesinin tamamen olanaksız olduğunu karşı çıkılamayacak şekilde kanıtladı; çünkü bu bağlantılılık zorunluluk içerir, ama bir şey olduğu için başka bir şeyin de zorunlu olarak olmasının nasıl gerektiği, dolayısıyla böyle bir bağlantılılık kavramının a priori olarak nasıl getirileceği bilinemez. Bundan şu sonuca vardı ki, akıl bu kavramla kendi kendisini tamamıyla aldatmakta, onu yanlış yere kendi çocuğu saymaktadır; çünkü bu kavram, deney tarafından hamile bırakılarak, bazı tasarımları çağrışım yasası altında toplayan ve buradan çıkan öznel zorunluluğu, yani alışkanlığı, kavrayıştan çıkan nesnel zorunluluk yerine süren hayal gücünün gayri meşru çocuğundan başka bir şey değildir. HUME bundan şu sonuca vardı: aklın bu türden bağlantılılıkları, sırf genel olarak olsa bile, düşünebilecek yetisi yoktur; çünkü o takdirde kavramları sırf uydurmalar olurdu ve onun sözüm ona a priori olan bilgileri yanlış damgalanmış sıradan deneylerden başka hiçbir şey olmazdı; bu da “Metafizik hiç yoktur, olamaz da” anlamına gelirdi*).

(…)

(…) Sorulan soru, neden kavramının doğru, işe yarar ve doğa bilgisi bakımından şart olup olmadığı değildi; çünkü bundan HUME hiçbir zaman şüphe etmemişti; soru, acaba bu kavramın akıl yoluyla a priori düşünülüp düşünülemeyeceği, böylelikle de tüm deneyden bağımsız bir iç hakikati, dolayısıyla daha yaygın, sadece deneyin nesneleriyle kısıtlı olmayan bir kullanılabilirliği olup olmadığıydı: HUME işte bu noktanın açılmasını bekliyordu. Söz konusu olan, bu kavramın kullanılıştaki onsuz olunamazlığı değil, onun kökeniydi: bu köken araştırılıp bir ortaya konsaydı, kullanılışının koşulları ve içinde geçerli olabildiği alan sorunu da kendiliğinden çözülürdü.

(…)

Böylece ben, öncelikle HUME’un itirazının genellenerek tasarımlanıp tasarımlanamayacağını denedim ve çok geçmeden gördüm ki, neden-etki bağlantısı kavramı, anlama yetisinin şeylerin bağlantılılığını m a priori olarak düşünmesini sağlayan tek kavram değildir; aksine Metafizik baştan sona kadar bunlardan oluşmaktadır. (…)

* (…) Ne var ki, bu keskin görüşlü adam, burada insanoğlunu şaşırtan, pek çok sonu olmayan ve birbirini izleyen anlaşmazlıkları tamamıyla ortadan kaldırmada, kurgusal aklın abartılmış iddialarının azaltılmasının sağlayacağı sadece negativ yararı gördü; ama bu arada, akıl, istemeye çabalarının bu yüksek amacını ancak sayelerinde saptayabilmesini sağlayan umutlarından yoksun kalınca, ortaya çıkan pozitiv zararı gözardı etti.”

Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe PROLEGOMENA, İmmanuel Kant, Çev: İoanna Kuçuradi – Yusuf Örnek, Türkiye Felsefe Kurumu, Ankara, 1995, s. 5-8

“(…)

Yargıların M a n t ı k s a l  Ç i z e l g e s i

1. N i c e l i ğ e  Göre
Tümel
Tikel
Tekil

2. N i t e l i ğ e  G ö r e
Evetleyici
Değilleyici
Sonsuz olan

3. İlişkiye Göre
Kesin
Koşullu
Ayırıcı

4. K i p l i ğ e  Göre
Sorunlu
Onaylayıcı
Zorunluklu

Anlama Yetisi Kavramlarının T r a n s s e n d e n t a l  Ç i z e l g e s i

1. N i c e l i ğ e  G ö r e
Birlik (ölçü)
Çokluk (büyüklük)
Tümlük (bütün)

2. N i t e l i ğ e  G ö r e
Gerçeklik
Olumsuzlama
Sınırlandırma

3. İlişkiye Göre
Töz
Neden
Birliktelik

4. K i p l i ğ e  G ö r e
Olanak
Varoluş
Zorunluluk

Doğa Biliminin Genel İlkelerinin Saf F i z i o l o j i k  Ç i z e l g e s i

1. G ö r ü n ü n  A k s i y o m l a r ı
2. Algının Deneyin
3. B e k l e n t i l e r i Analojileri
4. Genel Olarak Deneysel Düşünmenin K o y u tl a r ı

(…)”

agy s. 53, 54

Kargakara
1978 Ankara doğumlu, felsefe mezunu, öğretmenlik yapan başarısız bir yazar. Kendi blogumda da meraklısına bir şeyler paylaşıyorum.
http://bariskahraman78.wordpress.com

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.